Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özkaymak, Afyonkarahisar’ın Denizli’ye yakın bölgelerinde bulunan diri faylarda yaşanan 6.8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli olduğunu söyledi.Özkaymak, diri fay bilgilerinin imar planı haritalarına işlenmesi gerektiğini belirtti. Özkaymak, merkez olarak Dokuz Eylül Üniversitesi ile birlikte Denizli’nin Bozkurt ilçesinde yaşanan depremin ardından bölgede ön inceleme yaptıklarını belirtti.
DEPREMLER BEKLENEN DEPREMLERDİR
Yapılan inceleme ve bölgedeki deprem hareketliliği ile ilgili bilgiler veren Özkaymak, şunları söyledi:“Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 2012 yılında yaptığı yeni değerlendirmelere göre Afyonkarahisar’ı da içine alan bu bölgelerde çok fazla deprem riski taşıyan diri fayın olduğu gözlemleniyor. Bunlarından biri de bölgede depreme neden olan Acıgölün hemen güneyindeki GEMİş fayı. Bu fayın uzunluğuna ve büyüklüğüne bakıldığında bu tür depremlerin olması çok normal ve bizim beklediğimiz depremlerdi. Kandilli Rasathanesine göre 5.7 AFAD’a göre 6 büyüklüğündeki bu depremleri daha önce Dinar’da da görmüştük. Burdur’da meydana gelmişti 6.2 büyüklüğünde. Bu tür depremler bu bölgede belirli periyotlarla meydana geliyor. Bunlar beklenen depremler.”
Bu depremlerin ardından yeni depremler gelip gelmeyeceğine dair açıklamalarda da bulunan Doç Dr. Özkaymak, yaşanan depremlerin bölgedeki diri faylar üzerinde bir enerji birikmesine neden olduğunu sözlerine ekledi.
Bölgenin 6,8 büyüklüğünde deprem potansiyeli var
Özkaymak, “Bu tür sarsıntılar bölgedeki diğer kırılmayan faylara tektonik bir yük bindirmesi, bir enerji birikimine sebep oluyor. Dolayısıyla bölgeye baktığımız da deprem üreten bu fayın yani Acıgöl grabeninin hemen kuzeyinde Çivril Grabeni var kırılmayan. Biraz daha kuzey doğuya gelindiğinde tatarlı fayı var kırılmayan. Daha da kuzeyde Banaz ve Sinanpaşa fayları var. Afyonkarahisar merkezinin bulunduğu bölgelerde çok fazla diri fayın olduğunu görüyoruz. Bunlar Gecek, Gazlıgöl, Erkmen, faylarıdır ve Afyonkarahisar merkezini direk etkileyecektir. Bizim bulunduğumuz bölgedeki Afyon- Akşehir grabeni büyük ölçekte baktığımızda Balıkesir ile Ilgın arasında geçmişte çok sayıda deprem üretmiş. Bu fayın bizim için deprem üretme periyotları çok önemli. Çünkü her fayın bir deprem üretme periyodu var. Bu fayların Afyonkarahisar için 6.8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyelinin olduğunu görüyoruz. Ama iki yıl içinde bir deprem olacak diye bir şey söylemek çok iddialı bir söylem olur” diye konuştu
Bölgede sismik çalışmalar yapılıyor
Özkaymak, Afyon- Akşehir grabeni içinde MTA tarafından sismik incelemeler yapmak için hendekler açıldığını fayda tarihsel dönem içinde gerçekleşen depremlerin verilerine ulaşıldığını aktardı.
AKÜ olarak Ulusal Deprem Araştırma Programına yaptıkları öneri ve hazırladıkları proje ile Simav- Akşehir fayında oluşan depremlerin periyotlarını belirleme çalışması yapmayı planladıklarını dile getiren Özkaymak, şöyle konuştu; “Eğer bu proje kabul edilirse fay üzerinde yapılacak çalışmalarla faydaki deprem periyodu ile ilgili geniş veriler elde edebileceğiz. Bu sayede biz bu fayların deprem üretme potansiyeline daha sağlıklı ulaşabileceğiz. Buna benzer bir çalışmayı Bolvadin fayında yapmıştık. Bolvadin fayı yaklaşık bin yılda bir 6 dan fazla büyüklükte deprem üretiyor. Ve en son 500 yıl önce bir deprem meydana geldiği kayıtlarımızda var. Yani Bolvadin de 500 yıl içinde bir deprem bekleyebiliriz. Afyonkarahisar bölgesindeki deprem periyotları Kuzey Anadolu’daki deprem periyotlarına göre biraz daha uzun. Bu anlamda Afyonkarahisarlıların içi biraz daha rahat olabilir.” Deprem uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özkaymak, Afyonkarahisar’da deprem gerçeğinin bulunduğunu ve buna göre imar planları çıkarılması gerektiğini dile getirdi.
Diri fay bilgileri imar plan haritalarına işlenmeli
Özkaymak, fay hattı üzerinde, yer altı su seviyesinin yüksek olmadığı, suya doygun zeminden uzak yerlere sağlam konutların yapılması ile deprem zararlarının en aza indirileceğini belirterek şunları söyledi. “Afyonkarahisar ve ilçelerinin hepsi fay hattı üzerinde kurulu. Bunun için bizim imar plan haritalarına diri fay bilgilerini, yer altı su seviyesi işlenmeli. Zemin bilgileri de çıkarılarak imar plan haritalarına işlenmelidir. Bu üç kriteri karşımıza aldığımızda biz imara açacağımız yerleri daha sağlıklı belirleyebiliriz. İmara ve yerleşime açılacak yerlerin bu bilgilere göre belirlenmedir. Ama bugün bu tür haritalar olmadığı için gelişi güzel bir imara açılma yaşanıyor. Kentin gelişme yönü bu kriterlere göre yapılacak çalışmayla belirlenmelidir. Kentsel dönüşümlerin de bu haritalar hazırlandıktan sonra yapılması daha doğru olur”