Büyük Taarruz’un ve Başkomutanlık Meydan Zaferi’nin 100.Yıldönümü nedeniyle ülkemizde görkemli törenler düzenlendi. Bu törenlerin bir parçası olarak: Şuhut’ta da Atatürk’ün ilçemize gelişinin 100.Yıldönümünde değişik etkinlikler yapıldığını gözlemledim. Yapılan çalışmaların Şuhut’un tanıtımı için yararlı olduğunu gördüm ve memnun oldum.Atatürk’ün Büyük Taarruz’u başlatmak üzere Kocatepe’ye giderken uğradığı Hacı Veli Konağı’na (ATATÜRK EVİ) ve Kurtuluş Savaşının aziz şehitlerine ithafen yaptırılan ANIT PARK’a verilen önem beni gururlandırdı.Şuhutlu Şehit ve Gaziler Hatıra Merkezi’nin çok önemli bir değer ifade ettiğini ve ilçemizin canlı hafızası olduğunu belirtmeliyim. Kocatepe en kısa zamanda büyük bir anıtla taçlandırılır ve daha güzel bir şehitlik olarak düzenlenerek Atatürk Evi ile bütünleştirilirse: Şuhut, “tarih turizminin” merkezi haline gelir.Bunlar gerçekleştirilirse İLÇEMİZ devamlı ziyaret edilen, gündemde olan bir yer olur ve asıl değerini bulur.Buna paralel olarak arkeolojik kazılar yapılarak Friglerin SYNNADA’sı ortaya çıkarılır. Buraya kadar saymış olduğum hizmetlerde emeği geçenlere ve bundan sonra emeği geçeceklere teşekkür ederim.İlçemizin tarihi ve doğal zenginliklerinin sergilenmesi için Şuhut’un tümünün güzelleşmesi gerekir.Atatürk Evi’nin yakınındaki mahallelerin durumu içler acısı. “Çarpık yapılaşma” yani hiç bir estetiği olmayan, renksiz, ruhsuz beton yığınları ilçemizi bu noktaya getirdi.Atatürk Evi’nin bulunduğu Yalı Mahallesi, yakınındaki Baş, Hisar ve Hors Mahalleleri ile Hacı Musa Mahallesi’nin bir bölümü (Zaferyolu İlkokulu civarı) sanki DEPREM GÖRMÜŞ gibi harap bir şekildedir.Buralardaki virane haline gelmiş eski evler yıkılmalı, oturulabilecek durumda olanların dış bakımları yapılmalıdır. Oturulmayacak halde olan evler ise enkazı kaldırılarak arsa ve bahçe konumuna getirilmelidir. Son günlerde gerek ülkemizden gerekse yakın il ve ilçelerden gelen haberlere göre, yerel yönetimler harap haldeki eski evleri yıkıyorlar. Demek ki imar yasaları onlara böyle bir hak ve sorumluluk veriyor.Bizler de Şuhut Belediyesi’nden böyle bir girişimde bulunmasını bekliyoruz.TARIM ARAZİLERİNE EV YAPILDI, ESKİ ŞUHUT HARABE OLDU.Bir zamanlar Şuhut’ta AYVALIK, BADEMLİK, GERENLİK, ARPALIK, HARMAN YERİ vardı. Günümüzde buralar konut ve resmi kurum binaları ile doldu. Merkezi Şuhut (eski Şuhut) boşaldı.İlçemizin bir tarafında bahçeli güzel evler, diğer tarafında ise harabeler… Gerçekten çok üzücü bir görünüm.Not : Şuhut sivil mimarisini yansıtan evler birer birer yok oluyor. Yakınlarda Hacı Babalardan Müftü İbrahim Efendi’nin (Şenbabaoğlu) evi yıkıldı. Şuhut’un simgesi haline gelmiş olan ve Kurtuluş Savaşı’na tanıklık etmiş evler acilen Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek yok olmaktan kurtarılmalıdır. Hatıpların evi, adliyeden emekli Mehmet Kurt’un evi, Damatların evi, Münib’in evi, Atatürk Evi’ne giden yoldaki kubbeli ev….Bu evler restore edilerek ve bir KENT MÜZESİ açılarak Şuhut’un her tarafı Kurtuluş Savaşı’nı anlatan ve yansıtan büyük bir mekan haline getirilebilir.