Yavuz Bülent BAKİLER’ in, İSKİ Genel Müdürü olduğu dönemde Prof. Dr. Veysel EROĞLU için Türkiye Gazetesi’nde attığı başlıkla yazımıza başlıyoruz. Bakiler, yazısında İstanbul, Devlet-i Aliyye devrinde de Cumhuriyet idareleri zamanında da bugünkü ölçülerde suya kavuşamadığından ve İstanbul’un huzurlu, yaşanabilir kent olmanın dışına çıktığından bahseder. Bu sorunu çözenlerin başında İSKİ Genel Müdürü Prof. Dr. Veysel EROĞLU vardı. Bu yazıyı o nedenle yazmıştı Yavuz Bülent BAKİLER.
Amcam Hüseyin Camcı bir gün rahmetli Hacı İbrahim EROĞLU’nun (Bakan Beyin babası) dükkanına gidip bu yazıyı okuduğunda, rahmet İbrahim Amcanın gözlerinin dolduğunu anlatırdı.
Bakan bey ile amcam Hüseyin Camcı’nın dostluğu çocukluk yıllarına dayanır. Babalarının arkadaş ve meslektaş olmaları nedeniyle ilk, orta ve lise yılları beraber geçmiş, üniversite yılları ise Bakan Beyin İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Hüseyin Camcı’nın ise Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak devam etmiştir. Mesafeler uzasa da bağlarını koparmamışlar.
İki dostun çalışkanlığı ve azimleri nedeniyle tek fakülte ile yetinilmemiş. Bakan Beyin İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Hüseyin Camcı’nın da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ile devam etmiş.
Bakan Beyin, araştırmacı yazar Üstad Kadir MISIROĞLU ile beraber tarihsel çalışmalarda bulunduğunu ve Sebil Matbaasında yöneticilik yaptığını biliyor muydunuz? O verimli yılların ürünü olan “Ermeni Mezalimi adlı eseri kaleme alan Bakan Bey, Türkiye’nin başını ağrıtan Ermeni meselesi hakkında en doyurucu eserlerden birini yazmıştır.
NOT :(Kadir MISIROĞLU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için çok saygın ve sevilen bir isimdir. Cenazesinde oğlu, damadı ve birçok yakın arkadaşı yan yana saf tutmuşlardır. )
2004 Yerel Seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adayı olmuştur. Yalnız karşısında güçlü ve etkili rakibi Beyoğlu Belediye Başkanı rahmetli Kadir Topbaş vardı. Sayın Cumhurbaşkanı o vakit tercihini Kadir Topbaş’tan yana kullandı. Bakan Bey bu duruma biraz içerlemiş ve üzülmüş. Amcam da kendisini arayarak daha iyi noktalara gelebileceğini ve sabretmesini gerektiğini söyleyip dostunun yanında yer almış. Dostluklar zaten böyle zamanlarda belli oluyor ama ne yazık ki günümüzde fitne ve fesat etmeyecek iyi gün dostluklarını da arar olduk.
Seneler 2007 yılını gösterdiğinde Şuhut için bir ışık belirdi. Prof. Dr. Veysel EROĞLU Afyon Akparti 2.sıradan milletvekili adayı oldu. Şuhut siyasal tarihi açısından 2.kez milletvekili çıkarabilecek duruma geldi. Prof Dr. Veysel Eroğlu Cumhuriyet dönemi tarihinde ilk kez Şuhut tan bakan seçilen bir isim olarak tarihe geçti. Şuhutlu hemşehrileri o kadar mutluydular ki heyecanları gözlerinden okunuyordu. Tabi o vakit, Bakan Beyin arkasından atanların bir çoğunu biz meydanlarda göremesek de ilerleyen zamanlarda saflara dahil oldular.
2007 yılı milletvekili seçimlerinden milletvekili olarak seçilen EROĞLU, 60.Hükümet döneminde Çevre ve Orman Bakanı olarak seçildi. Şuhut için ise karanlık bulutların dağıldığı bir yıl oldu
2009 yılı Yerel Seçimlerinde Akparti’nin Belediyeyi CHP’den almasıyla, Şuhut Belediyesi’ni iflasın eşiğinden kurtardı. Belediye otobüsleri haczedilmek üzereydi, oluşturduğu kaynaklarla Şuhut’un itibarını kurtardı.
2011 yılı Türkiye Genel Seçimlerinde 61.Hükümette kendisi için oluşturulan Orman ve Su İşleri Bakanı olarak görevlendirildi. Bu dönemde 3107 tesisin hizmete alınması, Konya’nın 100 yıllık rüyası Mavi Tünelin tamamlanması, Melen projesi ile kıtadan kıtaya su verilmesi gibi birçok projeyi hayata geçirdi.
Şuhut’ta bu dönemde şu anki ismi ile “Prof. Dr. Veysel Eroğlu İş Merkezi”olan yerdeki mevcut kamu binasının (Şuhut Kız Meslek Lisesi’nin) başka yere taşınması, ve Hocaoğlu (Uysal) ailesi tarafından 1940’lı yıllarda yaptırılan (Dört Evler’in) satın alınarak belediyeye tahsisi sağlandı. Şuhut için sayısız gölet, baraj, açık ve kapalı sulama kanalları, Akarçay’ın ıslahı gibi yazmayı unuttuğum birçok yatırımı Şuhut’a kazandırdı.
2011-2012 yıllarında amcam Hüseyin Camcı, 3’lü kararname ile Tarım Bakanlığı’ndan Orman ve Su İşleri Bakanlığına Danışman olarak atandı. Danışmanlığı döneminde Ankara’da okumamız nedeniyle birçok defa Bakanlığa gitme fırsatımız oldu. Bakan Beyin bıkmadan yorulmadan ve usanmadan çalışmalarına bir çok kez şahidiz. Gece yarılarında attığı maillere ve talimatlara amcamla beraber bakar ve cevap yazardık. Kendisinin bir doğa aşığı olduğuna, o yoğun tempoda attığı görsellerden (dünyanın çok farklı yerlerinden) vakıfız.
2014 Yılı Yerel seçimlerinde haşhaşilere karşı verdiği mücadele hafızalarımızda yer edindi.
2015 Haziran seçimlerinde Ak Parti tek başına iktidar olamayınca ve koalisyon görüşmeleri sonuçsuz kalınca alınan erken seçim kararı sonucunda Kasım 2015 seçimlerinde 64.ve 65.hükümetlerde de Orman ve Su İşleri Bakanı olarak görev aldı. Bu dönemde de Şuhut’u doğalgaza ulaştırabilmek için çok uğraştı. Bakan Beyin sayesinde doğalgaza birçok ilçeden evvel kavuştuk.
24 Haziran 2018 yılı seçimlerinde Afyonkarahisar Ak Parti Milletvekili olarak seçildi. Irak Özel Temsilciliği görevini yürüttü. Son olarak Türkiye’yi derinden sarsan 6 Şubat depreminin araştırılması için kurulan Deprem Araştırma Komisyonu Başkanlığına getirildi.
Buraya kadar Bakan Beyin bildiğimiz özel ve genel bilgilerini sizlere anlatmaya çalıştım.
Şuhut’ta bildiğiniz üzere yazılı medya yayın organı olarak bir tek gazetemiz Şuhut ANAYURT var. Bizim cenahın gazetede yer bulabilmesi adına edindiğimiz bilgileri, izlenimleri ve görüşleri aktarmaya çalıştık.
Sayın Vekilimiz Ali ÖZKAYA ile röportaj yaptık ve hemen yaftalandık bazı kesim tarafından. Çanakçı olduk. Bakan Beyi unutturmaya çalışan ve hizmetlerini anlatmayan taraf olduk. Bu ve buna benzer bir çok tezvirat…
Bu tezviratta bulunan arkadaşlara, yazımızda da belirttiğimiz üzere çok eskiye dayanan aile hukukumuzu öğrenmelerini tavsiye ederim. Kendilerinden hiçbir dönemlerinde şahsi bir istekte bulunmadım. Yaptığımız; Şuhutumuzun yetiştirdiği büyük bir bilim ve devlet adamına memleketimiz adına destek vermekten ibarettir.
Aklınızın ve bilginizin almadığı, geçmişinden bihaber olduğunuz insanlar hakkında, birilerinin koltuk kaybetme korkusundan dolayı dolduruşa gelip piyon olmayınız. Yarın yüz yüze gelindiğinde mahcup olursunuz.
Hasılı velkelam Bakan Beye olan hürmetimiz ve saygımız bakidir. Ne geçmişte ne de gelecekte makam ve mevki ile alakalı değildir.
Mücadelemiz her şartta, her koşulda ve her ortamda liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde devam edecektir.
Selam ve Dua ile…
Allah’a emanet olun…