Bu köşede “Çiftçinin Sesi” adı altında üç yıldan fazla bir süredir , bölgemiz çiftçisinin tarım ve hayvancılıkta yaşadığı sorunları dile getirmeye çalışıyoruz , günlük siyasi gündeme dair konulara girdiğimiz oldu. Amacımız üzüm yemek , bağcıyı dövmek değildir. İlkemiz şu olmasına çok dikkat ettik. Hakaret yok , iftira yok , yalan yanlış bilgi yok , haksız eleştiri yok , o yüzden herkes kesimden olumlu , müspet geri dönüşler aldık .
2022 yılında yaşadığımız yüksek enflasyon , hayat pahalılığı bütün dengeleri bozdu. Tarım alet ve ekipmanları fiyatları inanılmaz arttı . Başta traktör fiyatları olmak üzere her şeyin fiyatı 2-3 kat arttı , fiyatlara yetişilmiyor . Çiftçilerimizin düşünceleri de sağlıklı değil . Elinde yıllardır işini fazlasıyla gören traktörü varken ,ihtiyacı yokken mahalle baskısı , el ne der , daha bu traktöre mi biniyorsun vb. durumlarla traktörünü değiştiriyor , üretimde kullanabileceği “düşük faizli “ tarımsal kredisini böyle değerlendiriyor , yıllarca borç ödüyor.
Tarımsal destekler yerli yerinde kullanılmıyor diye her defasında eleştirdik. Bu durum aynen devam ediyor . Tarım Bakanlığı KKYDP ( kırsal kalkınma yatırımları destekleme programı) başvuruları açıldı . Bu destekler makine ekipmana %50 hibe desteği , peki makineler gerçekten ihtiyaç mı ? olmazsa olmaz mı ? ben sanmıyorum , elinde olan ekipmanı yenilemek vs. Halbuki bu destekler başka alanlara kaydırılabilir . Örnek ; Süt inekleri kesime gidiyor diye feryat ediliyor , bu para ile çok komik rakamlarda olan süt destekleri artırılabilir , yeme destek verilebilir ki verilmeli . “ süt olmadan et olmaz” hayvancılığımız krize girmezdi . Şu da bir gerçek ki çok üzücü , bu krizler olsun , olmasına gayret gösteren “ et baronları “ var . Bu adamlar bakanlıklarla beraber çalışıyorlar , istediği kararnameyi , izni çıkartıyorlar , memleket ne olursa olsun , yeter ki onlar para kazansın .
Bir serzenişimiz de Ziraat Bankamıza , işler çok ağır gidiyor . Tarımsal kredi için başvuruyorsun , bekle babam bekle , bu olmaz . Ekim , kasım aylarından neticelenmeyen kredi dosyaları varmış , Aralık ayıda bitti . İktidardan bir isteğimiz var ya Ziraat Bankasını çiftçiye geri verin , ya da yeni bir” çiftçi bankası “ kurun . Ziraat Bankasında o kadar yük var ki , çiftçiye sıra gelmiyor .
Memleket gündeminde değişen bir şey yok . Bazı aklı evveller Lozan anlaşması bitiyor ,prangalarımızından kurtuluyoruz diye yaygara yaptılar . Afyon Belediye Başkanı Mehmet Zeybek bir konuşmasında Kayabelen Köyünde bulunan “ Bedeş-1” kuyusunda bulunan , fakat LOZAN anlaşmasından dolayı çıkartamadığımız “petrolü” 2023 yılında çıkartacağız demişti . Sayın Zeybek Bedeş-1 kuyusuna bekliyoruz

Bu köşede “Çiftçinin Sesi” adı altında üç yıldan fazla bir süredir , bölgemiz çiftçisinin tarım ve hayvancılıkta yaşadığı sorunları dile getirmeye çalışıyoruz , günlük siyasi gündeme dair konulara girdiğimiz oldu. Amacımız üzüm yemek , bağcıyı dövmek değildir. İlkemiz şu olmasına çok dikkat ettik. Hakaret yok , iftira yok , yalan yanlış bilgi yok , haksız eleştiri yok , o yüzden herkes kesimden olumlu , müspet geri dönüşler aldık .
2022 yılında yaşadığımız yüksek enflasyon , hayat pahalılığı bütün dengeleri bozdu. Tarım alet ve ekipmanları fiyatları inanılmaz arttı . Başta traktör fiyatları olmak üzere her şeyin fiyatı 2-3 kat arttı , fiyatlara yetişilmiyor . Çiftçilerimizin düşünceleri de sağlıklı değil . Elinde yıllardır işini fazlasıyla gören traktörü varken ,ihtiyacı yokken mahalle baskısı , el ne der , daha bu traktöre mi biniyorsun vb. durumlarla traktörünü değiştiriyor , üretimde kullanabileceği “düşük faizli “ tarımsal kredisini böyle değerlendiriyor , yıllarca borç ödüyor.
Tarımsal destekler yerli yerinde kullanılmıyor diye her defasında eleştirdik. Bu durum aynen devam ediyor . Tarım Bakanlığı KKYDP ( kırsal kalkınma yatırımları destekleme programı) başvuruları açıldı . Bu destekler makine ekipmana %50 hibe desteği , peki makineler gerçekten ihtiyaç mı ? olmazsa olmaz mı ? ben sanmıyorum , elinde olan ekipmanı yenilemek vs. Halbuki bu destekler başka alanlara kaydırılabilir . Örnek ; Süt inekleri kesime gidiyor diye feryat ediliyor , bu para ile çok komik rakamlarda olan süt destekleri artırılabilir , yeme destek verilebilir ki verilmeli . “ süt olmadan et olmaz” hayvancılığımız krize girmezdi . Şu da bir gerçek ki çok üzücü , bu krizler olsun , olmasına gayret gösteren “ et baronları “ var . Bu adamlar bakanlıklarla beraber çalışıyorlar , istediği kararnameyi , izni çıkartıyorlar , memleket ne olursa olsun , yeter ki onlar para kazansın .
Bir serzenişimiz de Ziraat Bankamıza , işler çok ağır gidiyor . Tarımsal kredi için başvuruyorsun , bekle babam bekle , bu olmaz . Ekim , kasım aylarından neticelenmeyen kredi dosyaları varmış , Aralık ayıda bitti . İktidardan bir isteğimiz var ya Ziraat Bankasını çiftçiye geri verin , ya da yeni bir” çiftçi bankası “ kurun . Ziraat Bankasında o kadar yük var ki , çiftçiye sıra gelmiyor .
Memleket gündeminde değişen bir şey yok . Bazı aklı evveller Lozan anlaşması bitiyor ,prangalarımızından kurtuluyoruz diye yaygara yaptılar . Afyon Belediye Başkanı Mehmet Zeybek bir konuşmasında Kayabelen Köyünde bulunan “ Bedeş-1” kuyusunda bulunan , fakat LOZAN anlaşmasından dolayı çıkartamadığımız “petrolü” 2023 yılında çıkartacağız demişti . Sayın Zeybek Bedeş-1 kuyusuna bekliyoruz