Recep Bozkurt
Muhittin Özaşkın

Şuhut Anayurt Gazetesi

Gölge Adam yazdı…

Gölge Adam yazdı…
REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
419 views
20 Nisan 2022 - 20:59
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Yeni seçim kanunu TBMM’nde kabul edildi.Kanunun en dikkat çeken maddesi, 12 Eylül rejiminin bakiyesi olan yüzde 10 barajın yüzde 7’ye çekilmesi oldu.Şu an Türkiye’de baraj sıkıntısı yaşayan iki parti var; MHP ve HADEP. Demek ki siyasi otorite ( ister derin devlet deyin, ister iktidar deyin farketmez) bu iki partinin meclis dışında kalmasına razı değil.
Ben barajın düşürülmesinin sadece MHP’ye kıyak olduğunu sanmıyorum.Nedenine gelince, iktidarlar ayakta kalabilmek için bir ” öcüye” yani düşmana ihtiyaç duyarlar.Safları sıkılaştırmanın ve halkı konsolide etmenin en kestirme yolu budur.
George Orwell”ın “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” isiml romanı, ütopik bir ülkede iktidarın hayali düşman oluşturup halkı nasıl kandırdığını anlatan eşsiz bir klasiktir.
Cumhuriyetin ilk döneminde “irtica” ve ” kürtçülük”, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Rus tehditi nedeniyle “milliyetçilik”, soğuk savaş yıllarında ise “komünizm” bir numaralı düşmandı.İktidarlar bunları bahane ederek hakimiyetlerini pekiştirme ve toplum mühendisliği yapma fırsatı elde ettiler.
Daha önce de yazdım, ben Devlet Bahçeli’den ” barajı düşürmeyin, hatta yüzde 15 yapın ki pkk meclise girmesin” demesini beklerdim.Fakat koltuk tatlı, maaşı, ödeneği, makam arabası, her gün ekranlardasın, gelenin gidenin hesabı yok; bu saltanat terkedilir mi?
HADEP’in kapatma davası zaten ” çıkmaz ayın son çarşambasına kaldı”.Cumhurbaşkanı kim olacak bilemeyiz ama MHP ve HADEP, yapılacak ilk seçimde şanlı gazi meclisimizde koltuklarına yayılıp gününü gün etmeye devam edecekler.
Cumhur İttifakı kanadı son günlerde Millet İttifakını “adayınız kim? Hadi açıklayın, yoksa aday mı bulamadınız ?” şeklinde psikolojik baskı altına almaya çalışıyor. Peki Cumhur İttifakının adayı belli mi ? Devlet Bahçeli hemen her hafta ” adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” açıklaması yapsa da ne Tayyip beyden, ne de Akparti’den bir adaylık sözü duymadık.Korkarım yakında Akparti ve MHP ” Zillet ittifakı tez adayını açıklasın yoksa cümlesinin başı vurula” diye bir kanun çıkaracak gibi. Peki sizin adayınız kim?
Devlet Bahçeli tarihe meraklıdır, makam odası boydan boya kitap doludur ama okumamış olabilir, kendisine kısa bir hatırlatma yapayım;
Rahmetli Türkeş sürgün dönüşü Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne katılarak genel başkan olur ve milletvekili seçilir. Cemal Gürsel’in vefatı üzerine 1966 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılır. Başbuğ, Cevdet Sunay’a rakip olur.Cevdet Sunay 461, Alparslan Türkeş ise 11 oy alır.Önemli olan tavır almak ve cesaret göstermektir.İBahçeli ise ikbâl korkusu ve koltuk sevdası yüzünden kendi aday olamadığı gibi başkasının gölgesine sığınarak efelik taslıyor. Atalarımız ne güzel söylemiş ” korkak bezirgân, ne kâr eder ne de ziyân” diye.
Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olacak ? Ortada bir kaç isim dolaşıyor ama benim hislerime göre Mansur Yavaş aday olacak.Beypazarı’nda ve Ankara’da çok başarılı bir belediyecilik örneği gösteren Mansur Yavaş, taraflı tarafsız herkesin güvendiği bir isim.
Mansur beye sadece Millet İttifakı değil, Akpartililerin en az yüzde 20’i, MHP’lilerin yüzde 90’ı, BBPlilerin ise Mustafa Destici hariç tamamı oy verecektir. Bu konuda hiç mütevazi davranmayacağim.
Her türlü dalavere, iftira, kumpas ve tuzağa rağmen barikatları yıka yıka Başkent’e başkan olan Mansur Yavaş, Türkiye’de normalleşmenin mimarı olacaktır.
Türkiye’ye Ülkücü bir Cumhurbaşkanı yakışır.Mansur Yavaş’ı ; toplumu bölmeyen, insanları ötekileştirmeyen, liyâkate, kul hakkına, beytü’l mala dikkat eden, çalmayan, çaldırmayan, tek derdi Türk Milleti olan biri olarak görüyorum.
Ucundan kenarından belediyeye temas ettik, yine belediye ile devam edelim. Ulusal basında -malum olduğu üzere- Afyonkarahisar’ın adı geçmeye devam ediyor. Bu defa konu, Afyonkarahisarlı Belediye Başkanlarının ballı yurt dışı gezisi.
Gelen tepkiler üzerine gezi apar topar iptal edildi.Ama şunu sormak hakkımız; madem ki Türkiye ” lider” ülke, dünya Türkiye’yi kıskanıyor,.sizin dışarıda ne işiniz var?
Ülkemiz, bir yandan pandemi, bir yandan ekonomik kriz ve nihayet Ukrayna Savaşı nedeniyle ” yoğun bakımda”.İnsanlar burnundan soluyor, zamlar tıpkı mermi gibi üstümüze üstümüze yağıyor.Cumhurbaşkanı milletten sabretmesini istiyor, “İkinci Kurtuluş Savaşını veriyoruz” diyerek durumun ne.kadar kötü olduğunu ifade ediyor.Döviz kurları inanılmaz yüksek ve milli paramız pul olmuş.Devlet insanlardan sabır, kemer sıkma ve anlayış beklerken, babalar evine ekmek götüremezken, şahlanan faturalar nedeniyle evlerin suyu, elektriği, doğalgazı kesilirken; siz nasıl gezmeye gidebiliyorsunuz beyler?
Gitmeyi bırakın, aklınızın ucundan bile geçmemesi lâzım. Fedakârlığı niye sadece vatandaş yapıyor, sizin milletten farkınız ne?
Hani “kimsesizlerin kimsesi”, yoksulun, garip gurebanın dostu idiniz?
Kendi paranızla dünyanın her tarafına gidebilir, dilediğiniz otelde kalır, en güzel tatili yapabilirsiniz. Ama şu çilekeş, fedakar milletin parasıyla yaparsanız, Allah bunun hesabını sorar.
İşinize geldiğinde Hz.Ömer’in adaletinden bahsedeceksiniz, şahsi işini yaparken devletin kandilini söndürüp kendi kandilini yaktığını anlatacaksınız.Oy alabilmek için dini kullanacak ama o dinin emir ve yasaklarını kendi hayatınızda tatbik etmeyeceksiniz.
Devlette inanılmaz boyutta israf yapılmaktadır.Kamu giderleri (yatırımları kasdetmiyorum) altından kalkılmaz rakamlara ulaşmıştır.Cumhuriyet tarihinde ilk kez bütçede en büyük gider, memur maaşlarına ayrılmıştır.Özel sektör can çekiştiği için, esnaf kesimi ve küçük işletmeler büyük marketlere, holdinglere boğdurulduğu için, herkes devlet memuru olmaya çalışıyor.Niye? Hayatını garantiye almak, masa başında para kazanmak için.
Hantallaşan devlet,.iş üretemiyor, verimsiz kalıyor. Türkiye’yi şaha kaldıracak tek şey, üretim ve ihracaattır. Sanayi, teknoloji,tarım ve hayvancılıkta seferberlik ilân edilmeli, verimlilik esasına dayalı, dünya ile rekabet etme gücüne sahip işletmeler kurulmalıdır.
Son üç yılda yaşadıklarımız gerçekten ömre bedel. Son 20 yılını betona yani inşaata harcamış, sanayi, tarım ve hayvancılığı ihmal etmiş bir ülkenin varabileceği yer nere ise tam da ortayız.Biz ” karınca” olmayı değil de ” ağustos böceği” gibi yan gelip yatmayı, hazır olanı tüketmeyi tercih ettik ve duvara tosladık.Birazdan köprüden geçeceğiz, son çıkışı kaçırmayalım.

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.