Şuhut Anayurt Gazetesi

KEŞKEKÇİ : GÜNDEME BAKIŞ

KEŞKEKÇİ : GÜNDEME BAKIŞ
738 views
17 Şubat 2025 - 1:20

2024’ü uğurlayıp 2025’e “merhaba !” dedik; beklentiler ve hayâller yığın yığın. Ocak bitti Şubat’ı yarıladık lakin dünya işleri yolunda gitmiyor. Uzadıkça uzayan karanlık gecenin sabahı nedense bir türlü gelmiyor…
ABD Başkanı Trump “züccaciye dükkanına giren fil” misali, her gün “çam devirmeye” ve “kafa göz yarmaya” devam ediyor. Böyle bir zır deliyi başkan seçen Amerikan halkını anlamakta zorluk çekiyorum.
Dünyanın en büyük,en gelişmiş ve en zengin devletine sahip olduklarını iddia eden Amerikalılar, böyle bir çatlağı çok aramış olmalılar.
Trump’ı getirin Afrika’da balta girmemiş ormanların içindeki yoksul bir devlette aday yapın, kazanamaz. Asya’da, Güney Amerika’da, Orta Doğu’da hatta kutuplarda gelişmemiş bir ülkede aday yapın, ka-za-na-maz…
Geçenlerde Amerika’nın görünmeyen yüzünü anlatan bir yazı okudum ve çok şaşırdım. Yazara göre, 6 milyon Amerikalı okuma yazma bilmiyor, 27 milyonu cahil, 44 milyonu ise ilkokul seviyesinde bilgiye sahip. 200 milyon Amerikalı hiç kitap okumuyor. Bu kadar cahilin yaşadığı bir ülke dünyanın süper gücü.
Bence bize tezat gibi gelen başarı hikayesinin altında Amerikan devlet aklı yatıyor. Biliyorsunuz dünyanın en iyi üniversiteleri Amerika’da. Bu okullar dünyadaki zeki, gelecek vadeden genç beyinleri topluyor, kendi kafasına göre eğitiyor ve kullanıyor.
350 milyonluk devleti, Neoconlar ve yahudilerden oluşan bir kaç milyon insan, tröstler ve karteller yönetiyor.
Trump’ın Filistin ve Gazze’ye ilişkin son açıklamaları, normal bir insan beyninin ürünü olamaz. Gazze’de otel, alışveriş tatil sitesi gibi yerler yapacağını açıklayan Trump, Filistinlilerin Suudi Arabistan ve diğer İslâm ülkelerine gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Hem Trump hem de Netanyahu, söz konusu ülkelerdeki boş yerlere Filistin Devleti kurulabileceğini açıkladılar.
Böylece Orta Doğu’ya barış gelecekmiş….Ey Trump ! Ey Netanyahu ! Siz Orta Doğu’da barış istiyorsanız, İsrail Devletini yerinden kaldırıp Amerika’ya nakledin. Amerika’da uçsuz bucaksız bomboş yerler var.
****************
Geçtiğimiz hafta Afyon’da Organize Sanayi Bölgesi’nde büyük bir yangın çıktı. Orman ürünleri üretimi yapan bir fabrika kül oldu. Allah’tan can kaybı yok. Ama büyük bir maddi hasar söz konusu…
Sadece Afyon’dan değil çevre il ve ilçelerden itfaiye, orman yangın söndürme ile AFAD ekipleri yangına müdahale ettiler. Uzun yıllardır bu çapta büyük bir yangına şahit olmamıştık.
Biliyorsunuz son yıllarda Şuhut ve köylerinde çıkan yangın sayısında ciddi artış var. Bunların çoğu ihmal ve dikkatsizlik sonucu çıkan yangınlar.
Şuhut İtfaiyesi, ilçe merkeziyle birlikte 36 köy ve bir beldeye hizmet veriyor. Bu geniş sorumluluk alanına karşılık itfaiyenin elindeki arazöz ve diğer ekipmanlar yetersiz kalıyor. Mesela ; İzmir Balçıkhisarlılar Derneği üyeleri kendi aralarında topladıkları aidat parası ve bağışlarla köylerine bir adet Yangın Söndürme Tankeri satın aldılar.
Balçıkhisar’da iki yıl içinde on civarında yangın çıktı. Şuhut İtfaiyesi gelinceye kadar evlerde ve arazide çıkan yangınlarda büyük maddi hasar meydana geldi.
Oysa 2013 yılına kadar Balçıkhisar’ın kendine ait arazözü vardı. Belde belediyesi kapatılarak köye dönüştürülünce Balçıkhisar’ın itfaiye aracı da maziye karışmış oldu.
Bu kadar geniş bir sahaya bakan Şuhut İtfaiyesi elindeki yangın söndürme araçlarını yenilemek ve güçlendirmek istiyor. Ancak bir yandan tasarruf tedbirleri, diğer yandan “görünmeyen ellerin” engellenmesi sonucu bu alımlar yapılamıyor.
Şuhut Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ile sorumluluk alanı daha da genişleyen Şuhut İtfaiyesi’nin acilen araç ve ekipman desteğine ihtiyacı var.
Allah korusun, şu yakın zamanda Bolu Kartalkaya ‘da, Afyon Organize Sanayi Bölgesi’nde ve Salar Beldesinde Kur’an Kursunda çıkan yangınlar, devlet olarak ciddi kriz yaşadığımızı gösteriyor. Kartalkaya faciasında herkes birbirini suçluyor. Afyon Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yangın ” organize sanayi müdürlüğüne bağlı itfaiye ekibi niye yok?” sorusunu akla getiriyor. Salar’daki olayda belediye itfaiye aracının”fenni muayenesi yok ” diye trafikten men edildiği ortaya çıkıyor.
Normal şartlarda sağlıklı toplumlar, acı olaylarda kenetlenir. Farkında mısınız, bizde tam tersine son yıllarda her facia siyasi kavgaya neden olmaya başladı. Türkiye bu filmi 12 Eylülden önce izlemişti. Sağ – sol kavgası; okulları, kentleri hatta camileri ikiye ayırmıştı.
Mehmet Akif’in dediği gibi;
“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”
Gün ayrışma değil birleşme günüdür. Yarın; uğrunda birbirimizi kırdığımız liderler çekip gider bizler yine başbaşa kalırız.