Son yıllarda Şuhutlu yazarların kaleme aldığı kitap sayısındaki artış dikkat çekiyor. Bizi mutlu eden ve geleceğimiz adına umutlandıran bu olumlu gelişmenin ardında Şuhut’un tarihsel öneminin ortaya çıkması yatıyor. Özellikle Anadolunun istiklal ve istikbal mücadelesinin son noktası olan BÜYÜK TAARRUZ sürecinde Şuhut’un oynadığı aktif rol, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna önemli katkı sağlamıştır.
Şuhut’un yetiştirdiği değerli bilim insanlarından Prof. Dr. Günnur Yiğit, hem doğduğu topraklara vefasını ve bağlılığını göstermek hem de aile büyüklerini anmak ve onları genç kuşaklara tanıtmak adına güzel bir kitap yazdı. “ATATÜRK’ÜN İZİNDE ÜÇ NESİL” adını verdiği eser, Mart ayında Kastaş Yayınları arasında çıktı. Büyük ilgi gören kitabın ilk tanıtım toplantısı geçtiğimiz günlerde Prof. Dr. Günnur Yiğit’in 43 yıl görev yaptığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirildi.
İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa, Temel Bilimler Fakültesi Pratik Salonunda yapılan tanıtım toplantısına çok sayıda öğretim üyesi, Günnur Yiğit’in yetiştirdiği öğrenciler, arkadaşları, İstanbul’da yaşayan Şuhutlu hemşehrileri ile kızı Simay Kızılcınak ve oğlu Uğur Yiğit katıldılar.
Program Günnur Yiğit’in uzun yıllar hizmet verdiği Fizyoloji Bölümünün Başkanı Prof. Dr. Gönül Şimşek’in konuşması ile başladı. Prof. Dr. Günnur Yiğit’in başarılı bir bilim insanı, örnek bir anne ve eş, Atatürk’e gönülden bağlı bir yurttaş olduğunu söyleyen Şimşek, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne büyük hizmetlerde bulunan Günnur Yiğit’le gurur duyduklarını ifade etti.
Daha sonra söz alan Prof. Dr. Günnur Yiğit, İstanbul doğumlu olsa da kendisinin Afyon Şuhutlu olduğunu belirterek Şuhut’un Kurtuluş Savaşı sırasındaki öneminden ve aile büyüklerinin bu mücadele sırasında vermiş olduğu hizmetlerden bahsetti.
Dedesi (annesinin babası) Himmetoğlu Mehmet’in 8 Kasım 1915 günü Çanakkale’de düştüğünü, bunun üzerine dedesinin büyük amcası Oynağanlızade Osman Ağa’nın yetim kalan annesi ve kardeşlerine sahip çıktığını kaydeden Yiğit, Osman Ağa’nın Kurtuluş Savaşı’nda önemli çalışmaları olduğunu söyledi. Büyük dayısı İzzet Ersoy’un Atatürk’e gönülden bağlı bir Cumhuriyet çocuğu olduğunu ve uzun yıllar Şuhut Belediye Başkanlığı yaptığını belirten Yiğit, babası M. Şükrü Yavuz’un kendisinin en büyük öğretmeni olduğunu ifade etti. Yaşamı boyunca babasını rol model aldığını ve bundan büyük mutluluk duyduğunu belirten Günnur Yiğit, kitabı yazma nedenlerinden birinin, “Atatürk’ün izindeki ” babası ve dayısıyla başlayan, kendisiyle devam ederek çocuklarında varlığını sürdüren yaşamsal hedefleri, Cumhuriyet kavramı ile birlikte anlatmak” olduğunu söyledi.
“Kurtuluş Savaşı sırasında ve özellikle Büyük Taarruz’da inanılmaz fedakarlıklar yapan Şuhut halkının bu çabalarının yeteri kadar tanıtılmadığını üzülerek gördüm. Kitabı yazmamın diğer nedeni de bu oldu” diyen Prof Dr. Günnur Yiğit, “Cumhuriyetin kuruluş yıllarından gelen gençler, babam ve dayılarım tüm çocukluk ve gençlik yıllarınızda bizlere önemli bir öğretide bulunmuşlardı; vatan sevgisi ve toplum çıkarları her türlü bireysel çıkarların önünde gelmelidir. Cumhuriyet bize onur, gurur, şefkat ve modernite çizgisinde yaşam süren ebeveynler vermiştir. Mutlu ve gururluyuz ” dedi.
Konuşmaların ardından Fizyoloji Bölümü öğretim üyeleri, öğrenciler ve etkinliğe gelen konuklar Prof. Dr. Günnur Yiğit’le hasret giderdiler.
“KİTABI NEDEN YAZDIM?”
“Atatürk’ün İzinde Üç Nesil ” isimli bu kitabımda, üç ayrı neslin yaşamsal hedeflerini, tarihsel akış içinde, Cumhuriyet kavramı ile birlikte anlatmak istedim. Aile bireyleri arasından seçtiğim kişilerin Atatürk’ün izinde yürümüş olmaları önemliydi. Cumhuriyetin ilanından önce yaşamış olan Oynağanlı Osman Amcamız ulu bir çınardı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında babam M. Şükrü ve Dayım İzzet Ersoy, Cumhuriyet ateşiyle görev yapan kişilerdi. Ve Cumhuriyet döneminin ilkelerine sahip çıkmayı görev bilen eşim Prof. Dr. Refik Yiğit kitabımın ana kahramanları oldular. Bilim dalında kazanımlarımızı ve o dönemleri sosyal hayatımızdaki anılarla yansıtarak, nesiller arasındaki izleri farklı yönlerden vurgulamayı amaçladım…
Kitabımda belirtmek istediğim önemli bir konu; anne-babamın memleketi ŞUHUT’un, Kurtuluş Savaşı Kocatepe Zaferi’ndeki önemidir. Afyon’a bağlı Şuhut Kasabası anne ve babamın köken olarak doğup büyüdükleri memleketleridir. Kurtuluş Savaşı’nda Afyon çevresindeki tüm köyler Yunan işgalinde yakılıp yıkılmış… Şuhut çevresi ise Gazi Mustafa Kemal’in öngörüleriyle, büyük taarruza hazırlık alanı olarak seçilmiş muhteşem bir alan. 1. Ordu Karargâhı’nın 1920-1922 yılları süresince konuşlanarak savaşa hazırlandıkları yer… Şuhut halkının koruması altında gizlenen bir saha. Şuhut’un Kurtuluş Savaşı’ndaki öneminin mutlak anlatılması gerektiğini düşünerek kitabımı yazdım…