Şuhut Anayurt Gazetesi

Siyasetin Dikenli Yollarında

Siyasetin Dikenli Yollarında
904 views
23 Mart 2022 - 20:38

Eskiden “siyaset” denirdi, sonradan “politika” kelimesi yaygınlaştı ama eskisinin ağırlığını ve tesirini karşılamadığını düşünüyorum. Bu yüzden olsa gerek “siyaset” kelimesini kullanmaya devam edenlerdenim.Siyaset nedir? Meslek mi, tutku mu, menfaat kapısı mı, kariyer mi, hizmet mi? Bu insanın bakış açısına ve niyetine göre değişebilir ama bence siyaset, millete ve ülkeye hizmet etmek için yapılır.Siyaset kavramı; çok partili demokrasiye geçtikten sonra günlük hayatımızın parçası ve vazgeçilmezi haline geldi.Daha önceden siyaset yok muydu? Elbette vardı.Osmanlının son 50, Cumhuriyetin ise ilk 25 yılındaki siyaset, devlet eliyle yapıldığından halk tarafından içselleştirilememiştir. Bunu da doğal karşılamak gerekir. Asırlar boyu hanedanlar tarafından yönetilen bir toplumun “kendi kendini yönetme” yeterliliğine kavuşması, bugünden yarına olabilecek bir durum değildir.Demokrasinin fazileti; toplumun bütün kesimlerinden, sosyal sınıf, cinsiyet, ırk, inanç,köken farkı olmaksızın herkesin yönetime katılmasına imkân sağlamasıdır. Bu durum toplumsal hoşgörüyü, kenetlenmeyi, dayanışmayı ve rekabeti geliştirerek dışlanma / yok sayılma duygusunu yok etmiştir. Demokrasinin fazileti; sosyal sınıf, cinsiyet, köken, inanç farkı olmaksızın toplumun bütün kesimlerine fırsat eşitliği tanıması ve herkesin yönetime katılmasına imkân sağlamasıdır. Bu durum toplumsal kenetlenmeyi, hoşgörüyü, dayanışmayı ve rekabeti geliştirerek dışlanma / yok sayılma duygusunu ortadan kaldırmıştır.Siyaset ; meşru araç ve yöntemlerle yapılır, memleketin ve insanların faydalanması yolunda kullanılırsa, amaca ulaşılmış olur. “İnsanların en hayırlısı, insana faydalı olanıdır” hadisinden hareketle, siyaseti toplum yararı gözeterek yapmak daha doğru olacaktır. “Toplumcu siyasetin” ne kadar faydalı olduğunu anlamak için son 15 yıla bakmamız gerekecektir. İlçemizde esnaf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Veysel Eroğlu, başarılarla dolu bir kariyer yolculuğundan sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinde uzun yıllar bakanlık yaparak Şuhut’a unutulmaz hizmetler yaptı.Bu başarı destanı bize hem demokrasinin fırsat eşitliği veren yönünü, hem de toplum yararı gözeten siyasetin neler yapabildiğini göstermesi açısından önemlidir.Siyaseti kendi amaçları ve ihtirasları uğruna kullanan insan da vardır. Siyaseti bir geçim kapısı, bir meslek, bir tutku olarak gören de mevcuttur.Siyaset zahmetli, acımasız ve yıpratıcı bir yolculuktur. İyi ve mutlu günleri kadar, kötü zamanları da vardır. Bu yolda varını, yoğunu kaybeden, sıfırı tüketen de olmuştur.Şuhut’un Türk demokrasi tarihinde ayrı bir yeri ve önemi vardır.Çok partili ilk seçimin yapıldığı 1946’da, Demokrat Parti’nin belediye başkanlığı kazandığı tek ilçe Şuhut’tur.O seçimden sonra Şuhut’ta neler yaşandığını daha önceki yazılarımda yazmıştım.1946’dan 31 Mart 2019’a kadar yapılan bütün Şuhut Belediye Başkanlığı seçimlerini detaylı bir şekilde gözler önüne sermiştim.Bu hafta Şuhutlu siyasetçilerin ilçemiz dışındaki arayış ve mücadelelerini dile getirmek istiyorum.Yerel siyasetten ülke siyasetine geçiş yaparak milletvekili, bakan, belediye başkanlığı gibi görevlerde bulunan hemşehrilerimiz, bulundukları makamda Şuhut’a ve Şuhutlulara hizmet etmekten geri durmamış, doğdukları topraklara vefa borcunu ödemeye çalışmışlardır.Aynı niyetle yola çıkıp seçilemeyen, buna karşılık Şuhut’a olan tutku ve sevgisini devamlı koruyan, bu azimle mücadele eden, ter döken hemşehrilerimize teşekkürü bir borç biliriz.Bu yolda kazanmak da var, kaybetmek de.Aslolan yöremize ve insanımıza duyduğumuz sevgidir…Siyasetin dikenli yollarında karşımıza çıkan ilk isim, eski belediye başkanlarımızdan Bekir Oynağanlı.1950 seçimlerinde Demokrat Parti’den Afyon Milletvekili seçilen Bekir Oynağanlı, görev süresi içinde Şuhutlulara büyük hizmetlerde bulunmuştur.Aynı seçimde iki hemşehrimiz daha milletvekili adayı olmuş ancak kazanamamıştır. Zahire tüccarı Ali Başaran ( Serdarlar- Kabak Aliler sülalesinden ) Millet Partisi’nden,. avukat Ahmet Soykan ise ( Mühsürler sülalesinden ) Cumhuriyet Halk Partisi’nden listeye girmişlerse de seçilememiştir.1954 seçimlerinde hemşehrimiz Ahmet Çınar, Millet Partisi’nden Afyonkarahisar milletvekili adayı olmuştur.O dönemde Tunceli’nin Ovacık İlçesinde Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan Ahmet Çınar, Şuhutlularin talebi üzerine Millet Partisi’nden aday olur.Yüksek oy almasına karşılık mevcut seçim sistemi nedeniyle seçilemez.Şöyle ki, bir seçim çevresinde herhangi bir parti, diğerlerinden bir oy fazla alırsa bütün vekillikleri alabiliyordu.1957 seçimlerinde Hacınebioğlu sülalesinden Ahmet Elçi Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olur ancak aynı seçim sistemi yürürlükte olduğu için bütün milletvekilliklerini Demokrat Parti kazanır.1961 seçimlerinde hemşehrimiz Veli Başaran Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nden Afyonkarahisar Milletvekili seçilecektir.Veli Başaran’ın babası Ali Başaran, 1946 seçimlerinde Şuhut’ta Demokrat Parti listesinden İl Genel Meclisi üyesi seçilmiş, 1950 seçimlerinde ise Millet Partisi’nden 7.sıra milletvekili adayı olmuş ancak kazanamamıştı. Tüccar ve sanayici olan Veli Başaran, daha sonra CKMP’nden istifa ederek Adalet Partisi’ne katılmıştır. Başaran 1973 seçimlerinde Adalet Partisi’nden 5. sıra milletvekili adayı olmuşsa da seçilememiştir.1965 seçimlerinde Avukat Mustafa Akalın Millet Partisi’nden Afyonkarahisar Milletvekili seçilir.1968’de partisinden istifa ederek Adalet Partisi’ne katılır.1969 seçimlerinde listede yer bulamayınca siyasete ara verir.1973 seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden 1. sıra aday olur ama kazanamaz.1973 seçimlerinde hemşehrimiz Fehmi Şendil, Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar listesinden 5. sıra adayı olur ancak seçilemez.1977 seçimlerinde Avukat Hasan Akkuş, Cumhuriyet Halk Partisi’nden 1. sira adayı olarak milletvekili seçilir.1961 yılından itibaren Afyonkarahisar siyasetinde ağırlığını hissettiren Akkuş, verdiği mücadelenin karşılığını 16 sene sonra almayı başarır ve milletvekili olur.12 Eylül darbesinden sonra 1987 yılındaki seçimlerde Sosyal Demokrat Halkçı Partiden 3. sıra adayı olur ancak kazanamaz.1991 seçimlerinde aynı partiden 5. sıra aday olan Hasan Akkuş, seçilemez ve bayrağı oğlu Tuğrul Akkuş’a bırakır.Gerçek bir Şuhut sevdalısı olan Tuğrul Akkuş, seçimlerde gördüğü büyük ilgiye ve aldığı yüksek oya rağmen millevekili seçilemedi.12 Eylül darbesinin gölgesinde yapılan 1983 seçimlerine bağımsız aday olarak katılan Nuri Oynağanlı 10 bine yakın oy aldı.Oynağanlı mensubu olduğu Büyük Türkiye Partisi’nin askeri konsey tarafından seçime sokulmaması nedeniyle bağımsız aday oldu.Nuri Oynağanlı 1987 seçimlerine Doğru Yol Partisi’nden 4. sıra milletvekili adayı olarak girdi.Kazanamayan Oynağanlı 1989 ve 1994 yerel seçimlerinde iki kere Şuhut Belediye seçildi.Nuri Oynağanlı 1999 seçimlerinde yeniden milletvekili adayı oldu.Doğru Yol Partisi’nden 3. sıra milletvekili adayı olarak girdiği seçimi kazanamadı1991 yılındaki genel seçimlerde Avukat Refik Başyılmaz Demokratik Sol Parti’den 1. sıra, Niyazi Ertaş ise Doğru Yol Partisi’nden 8.sıra milletvekili adayı oldular ama seçilemediler.1990’lı yıllardan itibaren palamentoya milletvekili gönderemediğimiz gibi, parti listelerinde Şuhutlu isimlere rastlamak da mümkün olmadı.O yıllarda daha ziyade listelerde alt sıralarda yer bulabilen veya küçük partilerden aday olabilen hemşehrilerimiz milletvekili seçilemediler.Niyazi Orhan,Sadettin Süreyya Özdemir, Hüseyin Karanlık, Mehmet Emin Türk, Hüseyin Arıevi, Süleyman Şen, Cafer Özsoy, Akif Bozdağ gibi bir çok hemşehrimiz aday olmalarına rağmen milletvekili seçilemediler.Bu arada aday adayı olan ancak sıralamaya giremeyen hemşehrilerimizi de unutmamak gerekiyor.İki yıl önce kaybettiğimiz İsmail Kahvecioğlu’nun Burdur’da (Doğru Yol Partisi), rahmetli Mehmet Akif Okur’un Balıkesir’de (Akparti), Avukat Figen Albuğa Çalıkuşu’nun Antalya’da (Cumhuriyet Halk Partisi) siyasetin önemli aktörleri haline geldiklerini ve aşamalar kaydettiklerini biliyoruz. Mehmet Akif Okur ve Figen Albuğa Çalıkuşu’nun milletvekilliğini kıl payı kaçırdıklarını basından öğrenmiştik.Şuhut’un siyasette yıldızının parladığı dönem, Prof.Dr.Veysel Eroğlu’nun 2007 yılında milletvekili ve bakan olmasıyla başlamış, bu süreçte ilçemizin gerek Afyonkarahisar, gerekse ülke siyasetinde ağırlığı artmıştır.Prof.Dr.Veysel Eroğlu’nun toplumcu siyaset anlayışı, Şuhut’a istihdam ve yatırım başta olmak üzere bir çok hizmetin gelmesi şeklinde vücut bulmuş, ilçemiz; diğer ilçelerle arasındaki farkı belirgin şekilde kapatmıştır.İşte siyasetin gücü ve etkisi budur.Siyaset arenasında güçlü aktörlere sahipsen, sorunların daha çabuk çözülür, özgüvenin artar, oyun kurucu olursun.Yerel yönetimlere geçecek olursak, hemşehrimiz Burhanettin Çoban, on yıl Afyonkarahisar Belediye Başkanlığı yapmış, kentin sorunlarına çözüm bularak geride hoş bir seda bırakmıştır.Halen İl Genel Meclisi Başkanlıği yapan Çoban’ın siyasetteki yürüyüşü devam edeceğe benzemektedir.Bir dönem Üsküdar Belediye Başkan Yardımcılığı yapan Ali Rıza Şenbabaoğlu, görev süresi içinde hemşehrilerimize yakın ilgi göstermiş ve problemlerine yardımcı olmuştur.Halen Eyüp Sultan Belediye Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Zekeriya Yıldız’ın Şuhutlulara olan desteği ve yardımları unutulmaz.İstanbul’da yaşayan Şuhutlular kendisine minnettardır. Eskişehir Odunpazarı Belediye Meclis üyesi Mustafa Kosku’nun katkıları ve yakınlığından mutlaka bahsetmemiz gerekmektedir.Şuhutlular hangi makama gelirse gelsin, özünü ,benliğini ve doğduğu toprakları unutmayan insanlardır.Siyaset yoluyla memleketine ve ülkesine hizmet edenlere selam olsun!