Sizi fazla merakta bırakmayayım, Jül Sezar’a ait bu latince sözün anlamı “zarlar atıldı” demektir.Sanki bugünkü Türkiye’yi anlatan bir söz.Artık mücadelenin, yarışın başladığını, son düzlüğe girildiğini ve her an herşeyin olabileceğini ifade ediyor.”Devlet aklının” çoktan kayıplara karıştığı, hemen yerde “siyaset aklının” devreye girdiği günlerde yaşıyoruz. Hangi birini anlatayım bilmiyorum. Uzun yıllardır hasretini çektiğimiz kar bile olanları ( yani siyasi tantanayı ) gördükten sonra yağdığına yağacağına pişman olmuştur. İmamoğlu’nu ve İBB’yi çarmıha gerenler, kendi sorumlu oldukları yollarda, havaalanlarında neler olduğunu, neler yaşandığını bilmiyor mu?İmamoğlu’nu “balık yedi” diye yerden yere vuranlar sanırsınız ki elinde kürekle kapanan Ankara-İstanbul yolunu açmaya çalışırken görüldüler. Kimsenin “zerre miktar” vatandaşı düşündüğü filan yok. Kendi halkını düşünen bir iktidar, elektriğe bir yılda yüzde 127 zam yapar mı? Herkes iktidarını yani hakimiyetini, çıkarını koruma derdinde. Eziyeti, ke… Böylelerine “odun kıranın hınk ! deyicisi” derler. Demokrasinin “olmazsa olmazı” kabul ettiğimiz muhalefet ise vatandaşa güven vermediği için düz yolda patinaj yapmaya devam ediyor.. Kimse kusura bakmasın, Ağustos ayından bu tarafa yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz, 2001 yılındaki krizi (Ecevit-Bahçeli-Yılmaz dönemi) mumla aratır hale geldi. Bu krizin nerede ve ne zaman biteceği belli değilken iktidarı partisinin anketlerden halâ 1. çıkması, muhalefet adına büyük bir eksiklik ve beceriksizliktir. Muhalefet “güven” sorununu aşamadığı sürece halktan puan alamaz, iktidar yüzü göremez. Etkisiz muhalefet; ülkenin kötü yönetilmesinin bir numaralı nedenidir. Biz iktidarın düşmanı, muhalefetin de şakşakçısı değiliz, Güzel vatanımızın en iyi şekilde ve adaletle yönetilmesini, Türk Milleti’nin refah içinde, yarınlarından emin olarak yaşamasını istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti 2018 yılında rejim değişikliğine giderek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı verilen yeni bir yönetim şekline kavuştu.150 yıllık geçmişe sahip parlamenter sistemden vazgeçilerek bütün yetkilerin tek kişide toplandığı, deyim yerindeyse “alaturka” başkanlık düzenine geçiş yapıldı.O günden sonra iki yakamız bir araya gelmedi.Tek başlı yönetim, hızlı karar alma, bürokrasiyi bitirme vs. niyetlerle kurulan yeni sistem, 4 yılda hurdaya çıktı.Haliyle dün kartopu kadar olan sorunlar, bugün çığ olup tepemize inmeye başladı.Maçta futbolcu değiştirir gibi altı ayda bir bakan eskitmeye başladık. Türk Milleti bu 4 yıl içinde sosyal, ekonomik, kültürel, ruhsal yönden çöküntüye uğradı.Ülkenin geleceğinden endişe duyan genç beyinler yurt dışına gitmeye başladı. Allah milletimizi hiç bir zaman altından kalkılmayacak sorunlarla baş başa bırakmasın. Bu asil millet, bu güzel vatan ; adaletsizliği, yokluğu ve yoksulluğu, geri kalmışlığı, hele kötü yönetilmeyi hak etmiyor. Değerli okuyucularımız hazır söz ” siyasetten” açılmışken yerelde siyasetin durumu nedir, nasıl gözükmektedir, ona değinmek istiyorum. Siyasetin öznesi insandır.Siyasetin kalbi televizyon ekrenlarında değil, sokaklarda meydanlarda atar.Bu yüzden sokağın diline kulak vermek gerekir.Genel seçimler 2023’de, yerel seçimler ise 2024’de yapılacak ama burası Türkiye, burada değil 24 ay, 24 saatte bile neler olacağını öngörmek mümkün değildir.Yani “her an, her şey olabilir”… Bir yandan pandemi, diğer yandan kronikleşen ekonomik kriz nedeniyle Şuhut’ta insanların siyasete ayıracak zamanı da kalmamış., morali de. Özellikle sağanak halinde yağan zamlar, aile bütçelerini alt üst etmiş durumda. “Doğalgaza kavuştuk” diye sevinen insanlar şimdiden gelecek faturaları kara kara düşünmeye başladılar. Mazotun 15 liraya yaklaştığı bir yerde “tarım, hayvancılık nasıl gidiyor?” diye sormak beyhudedir. Gördüğüm kadarıyla ilçemizde en hareketli parti ; Cumhuriyet Halk Partisi.Gerek merkezde, gerekse köylerde sürekli sahada olan, koşan, ziyaretler yapan ve gündemi belirleyen CHP’liler, sanki yarın seçim olacakmış gibi çalışıyorlar. İlçe başkanlığına Mehmet Kahraman’ın gelmesiyle birlikte partide ciddi bir canlanma olduğunu belirtelim.Ulusal medyaya da yansıyan bir çok olayı ortaya çıkararak gündemde tutmayı başaran Şuhut CHP teşkilatına en büyük destek Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’dan geliyor..Meclisin en çalışkan milletvekillerinden olan Burcu hanım sık sık Şuhut’u ziyaret ederek Mehmet Kahraman ve ekibine destek veriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi, Şuhut’ta eskiden beri oturmuş teşkilat yapısı ve geniş kadrosuyla heyecanını koruyan bir parti.20 yıldır kesintisiz devam eden bir iktidar süreci, Prof.Dr.Veysel Eroğlu faktörü ve Recep Bozkurt’un başarılı belediye başkanlığı gibi etkenler partiyi bugüne kadar Şuhut’ta birinci yapmaya yetti.Ancak yaşanan derin ekonomik krizin ve diğer sosyal problemlerin (Suriyeli meselesi gibi) halkta bir tepkiye dönüşme ihtimali hayli yüksek.Geçimi önemli ölçüde tarıma ve hayvancılığa dayanan bir ilçede yaşıyoruz.Girdi maliyetlerindeki olağanüstü artış, tarımı ve hayvancılığı yapılamaz hale getirdi.Akparti kadrolarının ANAP sürecini iyi okumalarında fayda var.Anavatan Partisi, devrim niteliğinde ekonomik kararlar alıp atılımlar yapan, insan hak ve özgürlükleri noktasında önemli kazanımlar sağlayan bir partiydi.Ne var ki bir süre sonra halkı unutup belli çıkar gruplarıyla (Semra hanımın papatyaları gibi) işbirliğine başlayınca önce belediyeleri (İstanbul, Ankara, İzmir) kaybettiler, sonra da iktidarı.Millet, kendini unutanları “unutur”.Milliyetçi Hareket Partisi, ülkemizin ve ilçemizin köklü partilerinden biridir.53 yıllık şanlı bir mücadelenin ve ölmez destanın adıdır.Abdullah Zeybek ile ekibi MHP’ye heyecan ve dinamizm getirdi.Milliyetçi Hareket Partisi, Şuhut’ta 2019 seçimlerimde büyük bir başarı elde etti.Belediye Başkan adayı olan İbrahim Yıldız’ın ve partinin vefakâr kadrolarının müthiş çalışması sonucu MHP seçimden ikinci parti olarak çıktı.Akparti için tekrarladığım şeyler MHP için de geçerli. Vatandaş, yaşanan ekonomik krizden ve diğer olumsuzluklardan dolayı MHP’ye kızgın. Gerçi MHP’ Genel Merkezi devekuşu gibi, işine geldiğinde “ben kuşum”, gelmediğinde “deveyim” diyor.Yani” biz Cumhur İttifağının ortağıyız, hükümetin değil” deyip işin içinden sıyrılıyor .Ama 5 yıldır Akparti iktidarını ayakta tutan en büyük güç MHP. Kamuoyu anketlerinde parti barajın altında gözüküyor ama Akparti MHP’ye bir güzellik yapıp barajı yüzde 7’ye indirdi.Barajın inmesi MHP kadar HADEP’in de işine yarayacak.Ben Bahçeli’nin yerinde olsam ” benim yüzünden vatan hainleri de meclise girecekse barajı yüzde 15 yapın” derdim.Ama nerede o yürek? Akparti ile devam eden yarı resmi ortaklık MHP’ye hem oy kazandıracak hem de oy kaybettirecektir..”Bu nasıl hesap?” demeyin.Şöyle ki, vatandaş ekonomik krizden,tembellikten, verdiği sözleri tutmamaktan !(3600 ek gösterge, EYT, Andımız, 17-25 Aralık Hırsızlık Haftası vb.) dolayı MHP’nin kulağını çekecek ve oy vermeyecek.Çeşitli nedenlerden dolayı Akparti’ye küsen vatandaşın bir kısmı ise eli CHP ve diğerlerine gitmeyeceği için “ehven-i şer” gördükleri MHP’ye oy verecek.Gelen oyla giden oy birbirini karşılarsa MHP yine mecliste.Kurulduğu günden itibaren oyunu istikrarlı olarak artıran tek parti olan İYİ Parti, Türkiye genelinde ciddi bir karşılık bulmakla birlikte Şuhut’ta beklediği ilgiyi göremedi.İYİ Parti İlçe Başkanı Cengiz Oral, herkes tarafından sevilen, sayılan genç bir kardeşimiz..Hakkında olumsuz en küçük bir şey olmadığı gibi, beyefendiliğine, dürüstlüğüne herkes şahitlik eder.Ama siyaset, zorlu bir maraton, halkla içiçe olacaksın, günlerce uykusuz kalacaksın.gelenin derdini dinleyeceksin. Elektriğe, doğalgaza, akaryakıta insafsız zamlar yapılmış.Gençler işsız.Esnafın canı burnunda.Bir muhalefet partisi olarak bunları dile getirmek ve çözüm sunmak zorundasın.Hayvan Pazarına gidip üreticinin feryadını dinlemek ve kamuoyuna duyurmak senin görevin.Şuhut’ta İYİ Parti ciddi bir varlık gösteremiyorsa suç teşkilatındır.Bildiğim kadarıyla partinin Şuhut’ta üye sayısı 60 civarında.Esnaf ve köy ziyareti yapılmıyor.Çalışmadan hiç bir şey olmaz, başarı elde edilmez. Kamuoyu anketlerinde İYİ Parti’nin oyu en az yüzde 12, en yüksek yüzde 18 gözüküyor. Bünyesinden ayrıldığı MHP’nin oyunun iki katı oyu var. Akparti ve CHP’den sonra Türkiye’nin 3. büyük partisi.Siyaseti iyi takip edenlere göre “Ankara’da zarlar atıldı, kılıçlar çekildi, cenk havası çalmaya başladı”.Şuhut gibi Anadolu şehirlerinde hayat -Başkent’e inat- sessiz ve sakin şekilde akıp gidiyor.Kim bilir belki bize öyle görünüyor…Bir kamyon kasasında okuduğum şu yazı, sanki beni, seni, herkesi uyarıyor”Sessizliğime aldanma, bir esersem mevsimler değişir”.

Çiftçinin Sesi