TBMM açıldı . Gerçi “ Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sisteminde “ meclisin pek hükmü kalmadı . TBMM ni Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi pek dikkate almıyor . Bunu şimdiye kadar, bu dönem için milletvekillerinin sorduğu sorulara verilen veya verilmeyen cevaplardan anlıyoruz . Verilen cevaplar konunun özünden ve ciddiyetinden uzak , pek soruya cevap bile verilmiyor . Nerede kaldı “ Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir “ sözü .
Başkan Erdoğan yaptığı açılış konuşmasında ; Yeni Anayasa yapılması gerektiğine vurgu yaparak gerekçelerini anlatan uzun bir konuşma yaptı . Ben şahsen ikna olmadım , yeni Anayasa ile daha otoriter bir yönetim olacağı izlenimi verdi .
Gündem ekonomik sıkıntılar ama iktidar gündemi hiç oraya götürmeye niyetli değil . Şimdi de Yeni Anayasa yapalım , bu darbe Anayasası falan filan , Anayasanın neredeyse tamamına yakını değişti . Şimdi soralım ; ne yapmak istediniz de Anayasanın hangi maddesi engel oldu .
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemine geçtiğimizden bugüne her alanda geri gittik . Bu neden ; beğenilmeyip değiştirilen sistemde az da olsa denge ve denetim vardı , kuvvetler ayrılığı vardı . Bu sistemle hızlı karar alacağız diye onu değiştirdik . Ekonomideki bozuk düzende vb. sorunları yaşadık.
İçişleri Bakanlığında çekişme devam ediyor . Cumhur ittifakında Süleyman Soylu taraftarları ile yeni bakan Ali Yerlikaya taraftarları . Sanki üçüncü Dünya ülkesi olduk , aynı kanun , aynı polis , aynı görevliler ile farklı uygulamalar , olacak iş değil . Daha çok alacağımız yol var .
Uzun uğraşlardan sonra yetiştirdiğimiz , maliyeti çok pahalı olan “ tıp doktorları “ ülkemizi terk ediyor . Yazık ! Başkan Erdoğan “ giderlerse gitsinler “ dedikten sonra , onlar da gidiyorlar . Halbuki Ülkemiz yetiştirdiğimiz doktorları burada tutarak “ sağlık turizmini “ büyütebilirdik .
Diyanet İşleri Başkanlığı kendine çeki düzen vermeli , arada bir bozuk plak gibi çıkan , dine diyanete faydadan çok zarar veren , kamuoyundan tepki çeken sözde din görevlilerinin sözleri , misal ; İmam Halil Konakçı gibileri , bu kadar söyleyebildim.
Gelelim bizim dünyaya;
Patates piyasası normal seyrediyor . Hatta biraz durgun da sayılabilir . Bunda dar gelirli halkın yaşadığı ekonomik sıkıntının etkili olduğu söyleniyor . Emeklilerin Temmuz zammında unutulmasının payı büyük . Öyle bir ülke olduk ki bir tarafta 95.000 Tl olan telefonda sıra , kuyruk var , diğer tarafta ucuz ekmek almak için halk ekmek kuyrukları , arada bu kadar uçurum olmuş.
Aşağı yukarı hasatları tamamladık sayılır , biraz patates ve pancar dışında tarlada ürün kalmadı gibi . Bundan sonra ekimler yapılacak , tohum , gübre , mazot masrafları . Sattığımız ürünlerin parasını kooperatiflerdeki borçları ödedik , ödemeye çalışıyoruz , yeten var , yetmeyen var . Yine borçlanacağız , her şeye rağmen inadına ÜRETİM diyoruz .