Tarih boyunca bir çok devlete, topluluğa ve medeniyete beşiklik etmiş olan Şuhut, kimi dönemler sıkıntılar (deprem, savaş, istila,salgın gibi ) yaşamakla birlikte varlığını ve önemini korumasını bilmiştir. 19.Yüzyılda yaşadığı büyük deprem (1862) ve depremin neden olduğu sosyo-ekonomik çöküntü Şuhut’a çok pahalıya mâlolmuş, gelişmiş bir kaza merkezi iken nahiye konumuna düşmüştür..Bu gerilemeye bağlı olarak Cumhuriyet ilân edildiğinde de Afyonkarahisar’a bağlı bir bucak merkezi olması uygun görülmüştür. Bu durumu içine sindiremeyen Şuhutlular, ticaretten eğitime, tarımdan kültüre kadar hayatın her alanında yoğun bir çaba göstererek gerikalmışlık zincirlerini kırınca 1946 yılında Afyonkarahisar’ın 5. ilçesi olmayı başarmıştır. Bizden sonra ilçe merkezi yapılan İhsaniye, Sinanpaşa, Çay ve Sultandağı’nın konumuyla Şuhut’un konumu bir değildir. Bu dört bucak 1950’li yıllarda tamamen siyasi nedenlerle ilçe merkezi yapılırken Şuhut bileğinin hakkıyla, çalışarak, ter dökerek ilçe olma hakkını elde etmiştir.Bundan 76 yıl önce, 1 Mart 1946 tarihinde 4869 sayılı kanunla ilçe merkezi yapılan Şuhut’un ilk Kaymakamı FAHRETTİN ZEKİ ÖNAL, son Kaymakamı ise LOKMAN DÜZGÜN’dür. Ünlü müzisyen Sezer Cumhur Önal ve ünlü senarist Safa Önal’ın babası olan Fahrettin Zeki Önal, ilçe yapıldığı tarihte yine Şuhut’ta “nahiye müdürlüğü” görevini yürütüyordu.O tarihten bugüne ilçemizde kaymakamlık ve kaymakam vekilliği yapmış 50 ‘den fazla yönetici olduğunu, bunların pek çoğunun bugün bile hayırla yad edildiğini, unutulmadığını biliyoruz. Önceki sayımızda eski kaymakamlarımızdan Erdal Ata’nın yaş haddi nedeniyle devlet memuriyetinden emekli olduğunu duyurmuştuk. Erdal Ata, aradan geçen 40 yıla rağmen unutulmayan kaymakamlarımızın başında gelmektedir. Değerli hemşehrimiz, büyüğümüz ve Şuhutlu ilk Valimiz olan Ömer Doğanay beye “gazetemizin dijital halini Erdal beye gönderebilir misiniz ? ” diye rica etmiştim. Ömer bey sağolsun, Şuhut Anayurt’un o sayısını Erdal Ata beye ulaştırdı. Hem Ömer beye, hem de Erdal beye çok teşekkür eder, sağlık ve huzur dolu günler dileriz. “Kaymakam” (kaim makam) kelime anlamı olarak “vali vekili” olarak bilinse de bana göre (KAYI MAKAMI) demektir. Yani sözlükte yazanı değil de Osmanlı İmparatorluğunu kuran şanlı Türk boyundan türemiş bir ismi tercih ederim.Bugün kaymakamlık yapan kamu yöneticilerimiz,. aslında Ertuğrul Gazi’nin, Orhan Gazi’nin makamında oturuyorlar. Kaymakamlar; 400 çadırdan ibaret bir beyliği üç kıtaya hükmeden bir cihan devleti haline getirenlerin varisleridir.Şuhut’ta 1946’dan bugüne bir çok Kaymakam görev yaptı. Hepsinden Allah razı olsun. İçlerinden bazıları Valilik yapma imkânı buldular.Kimileri ise milletvekilliği, akademisyenlik ve bürokrasinin değişik kademerinde görev yaptılar. Halka yakın ve sıcak duran, hizmet etmek ve ilçeyi kalkındırmak için çaba sarfeden kaymakamlarımız ” gök kubbede hoş bir sadâ bırakıp gittiler”. Şunun altını çizelim; yapılan bütün tahribata, saldırı ve kumpasa rağmen devletimiz “nitelikli” memur yetiştirmeye devam ediyor . Yine ilçemizden güzel hatıralar bırakarak ayrılan kaymakamlarımızdan Haluk İmga’nın araştırmacı ve yazar bir yönü olduğunu öğrendim. Dr.M.Nazmi Özalp’in yazdığı ancak ani vefati nedeniyle yayınlayamadığı ” Bir Başkentin Anatomisi” (1950’lerde Ankara) isimli kitap, Haluk İmga tarafından gözden geçirilerek basılmış. Haluk beyin yakın tarihe meraklı olduğunu, özellikle başkent Ankara konusunda araştırmaları bulunduğunu okudum.Doğrusu çok sevindim.Ayrıca Haluk beyin iki oğlundan Orçun’un Polis Akademisinde Profesör Dr.küçük oğlu Kürşad’ın ise AB uzmanı olarak devlette üst düzey yönetici olduğunu öğrendim. Haluk İmga 1982-1985 yılları arasında Şuhut Kaymakamlığı yapmıştı.Daha sonra değişik yerlerde kaymakamlık yaptıktan sonra Batman ve Afyonkarahisar Valiliği görevlerinde bulunmuştu.Yeri gelmişken bir üzüntümü paylaşmak istiyorum. Şuhut Belediyesi’nin internet sitesinde eski belediye başkanları arasında Hakkı Teke, Erdal Ata ve Haluk İmga’nın da adı geçiyor. 12 Eylül 1980 günü askeri darbe yapılınca Şuhut Belediye Başkanı Bekir Oynağanlı’ya görevden el çektirilmişti. O dönemdeki uygulamaya göre, belediye başkanlıklarına kaymakamlar, emekli subaylar veya askeri konseyin uygun gördüğü sivil isimler atanıyordu.Şuhut’ta da kaymakam Hakkı Teke, belediye başkanlığı görevine getirilmişti. Ancak belediye sitesinde Hakkı Teke, Erdal Ata ve Haluk İmga isimlerinin altına yazılan ” Darbe Komitesi tarafından Atanmıştır” ifadesini “incitici” buldum. Bu insanların bu görevleri kabul etmeme imkânı var mıdır? Akparti hükümetlerinde görev yapan Abdülkadir Aksu’dan Vecdi Gönül’e kadar pek çok insan aynı durumda kalmadılar mı? Veya bugün görevden uzaklaştırılan Hadepli belediyelere valiler ve kaymakamlar “kayyum” olarak atanıyor, bunlar suç mu işliyor? Üstelik Hakkı Teke, Erdal Ata ve Haluk İmga, Akparti iktidarında yıllarca Valilik yaptılar. 12 Eylül darbecilerine ” hayır” diyemeyenlerden biri de rahmetli Özal’dı. Turgut Özal,bağlı olduğu hükümet, askeri konsey tarafından görevden alınmasına ve TBMM kapatılmasına rağmen Kenan Evren’le yani darbecilerle iki buçuk yıl çalışmadı mı?Konu yazarlıktan açılmışken, 1974 -1978 yılları arasında Şuhut Kaymakamı olan Fehmi Kahya, tanınan, sevilen bir şair ve yayınlanmış iki şiir kitabı var; “Kırık Bir Zamanda” (1964), “Islak Serçe” (2009). Eski kaymakamlarımızdan Nuri Tortop, daha sonra akademisyenliği tercih ederek yüzlerce kaymakam yetiştirmeyi başarmış, kamu yönetimi ile ilgili pek çok kaynak eser yazmış kıymetli bir idarecimizdir. Bundan 60 sene önce Şuhut Kaymakamı olan Prof.Dr.Nuri Tortop’u 2020 yılında kaybettik.Politikaya giren kaymakamlarımız da var. 1950’lerde Şuhut Kaymakamlığı yapan Mustafa Kemal Yılmaz, sonradan politikaya girerek iki dönem Ankara Milletvekilliği yapmıştır.1995-1997 arası Şuhut Kaymakamlığı görevinde bulunan eniştemiz Mustafa Yiğit, politikada şansıni deneyenlerden. Başarılı çalışmalarıyla göz dolduran Mustafa Yiğit, memleketi Samsun’da milletvekilliğini kıl payı kaçırmıştı.Eski kaymakamımız bir hizmet aracı olarak kabul ettiği siyaset yolculuğuna devam edeceğe benziyor.
İLÇEMİZDE KAYMAKAMLIK YAPTIKTAN SONRA VALİ OLANLAR;
Şuhut’ta kaymakamlık yaptıktan sonra Valiliğe yükselen isimler;Muhittin Keskin, Şükrü Er, Erdal Ata.Hakkı Teke, Haluk İmga, Günay Özdemir, Mustafa Yiğit,M.Niyazi Tanılır, Necmettin Kslkan, Bilal Şentürk. Eski kaymakamlarımiz bir kısmı ebedi aleme göçtü, bir kısmı ise emeklilik günlerinin huzurunu yaşıyor. Halen çeşitli makamlarda görevini sürdürenlere gelince, ” Şuhut” adını duyduklarında önce tatlı bir tebessüm, hüzün dolu gözler ve bir yığın hatıra geliyor akla.