14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimi ile 13.Cumhurbaşkanlığı 1.ve 2.tur seçimlerinin yankıları devam ediyor. Seçimden zaferle çıkan Cumhur İttifakı gözünü 2024 yılının Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlere dikerken Millet İttifakı bir türlü kendine gelemiyor.
21 yıldır kesintisiz iktidarda olan Akparti, 2018 seçimlerine göre yüzde 8 oy kaybetmesine karşılık genel başkan Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı seçitirmeyi başardı. “Yanlış aday” ve “yanlış seçim stratejisi” ile seçime giren Millet İttifakı, eğer İYİ Parti lideri Meral Akşener’in dediğini yapsaydı, bugün farklı Türkiye ile karşı karşıya olacağımız kesindi.
2014 ve 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkma cesareti gösteremeyen Kemal Kılıçdaroğlu, seçilme şansı olmamasına rağmen kendini rüşvet karşılığı aday yaptırmak suretiyle Cumhurbaşkanlığı koltuğunu karşı tarafa ikram etti.
Seçim yenilgisinin yegane sebebi olan Kemal Kılıçdaroğlu, sanki hiç bir şey olmamış gibi, görevine devam edecek gibi gözüküyor. Birileri kendisine “seçimin bittiğini” ve demokrasiyle yönetilen ülkelerde “seçimlerde kaybeden liderlerin istifa etme” gibi bir davranış şekli olduğunu hatırlatmalı. Kemal Kılıçdaroğlu 28 Mayıs Pazar gecesi Türk siyasetindeki kariyerini noktalamıştır.
Eğer Kılıçdaroğlu ayak diretmeye devam eder ve koltuğu birakmazsa bir süre sonra sokağa çıkamaz hale gelir. Parti Meclisine ve en önemli ittifak ortağı İYİ Parti’ye bilgi verme gereği duymadan, dört partiye 39 milletvekilliği, birer bakanlık ve Cumhurbaşkan Yardımcılığı “rüşveti” vererek “torpille” aday olan ve Altılı Masayı “kumar masasına” çeviren Kılıçdaroğlu, eğer zerre kadar vicdan taşıyorsa o koltuğu hemen bırakmalıdır.
Yapması gereken şey; bütün sorumluluğu (başarısızlığı) üstüne alarak, bir an önce istifa etmek ve olağanüstü kongreye gitmek olmalıdır. Benim asıl korkum, Kemal beyin de tıpkı Bahçeli gibi, partideki muhaliflerin baskısı karşısında, koltuğu kaybetmemek için Saray’a sığınma ihtimalinin hızla arttığıdır. Lütfen “o kadar da değil! abartıyorsun!” demeyin.Tam 14 yıl Recep Tayyip Erdoğan’a en ağır hakaretleri yapan Devlet Bahçeli nasıl oldu da bir numaralı Saray muhafızı kesildi? Bunları gören gözler, Kılıçdaroğlu’nu Saray’da Tayyip beyin yanında görse, asla şaşırmaz. Çünkü” OLMAZ, OLMAZ”….
Cumhur İttifakı seçimi kazanmak için devletin bütün imkanlarını seferber etti, hazinede beş kuruş para bırakmadı. Şevki Yılmaz bir yazısında iktidara ” devletin yedek akçesi, 700 ton altını, kefen parası ne varsa seçimde kullansınlar. Kasanın ağzını açsınlar. Yoksa bu hırsızlara mı bırakacaksınız?” tavsiyesinde bulunmuştu. Anlaşılan iktidar Şevki Yılmaz’ın dediğini aynen uyguladı. Şimdi seçimin masraflarını çıkarmak için yağmur gibi zam üstüne zam yapıyor.” Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir “, zam sağanağı devam edeceğe benziyor.
YEREL SEÇİMLERE 8 AY KALA ŞUHUT’TA KONUŞULANLAR, KULİSLER, İSİMLER….
Cumhur İttifakı yerel seçim startını erkenden verdi. Ancak 14 Mayıs-28 Mayıs seçimlerine ilişkin sonuçlara bakacak olursak, iktidarın İstanbul Ankara ve İzmir’de işi gerçekten zor. Tamam Cumhurbaşkanlığı koltuğu ve Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda, moral üstünlük doğal olarak iktidar kanadında. Ancak Akparti İstanbul seçim sonuçlarına göre, başta Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim bölgesi Üsküdar dahil olmak üzere, elindeki belediyelerden 4 ya da 5 tanesini daha muhalefete kaptırıyor.
Ekonomik kriz, etkilerini önce ve en ağır biçimde büyük şehirlerde gösterdiği için iktidarın “İstanbul ve Ankara’yı kazanma arzusu” başka bahara kalabilir. Buna Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumunu da eklersek, 2024 yerel seçimlerinde tam tersi sürprizler yaşanabilir.
Şimdi de gelelim Şuhut’a. Gazetemizi takip edenler gayet iyi bilir ki, mevzu Şuhut olduktan sonra A partisi, B partisi tanımayız ve memleketimizin hayrına olan herkesi el üstünde tutarız.Hatta bu yüzden en yakınlarımızdan bile tepki görmüşlüğümüz de vardır.
Yerel siyaseti ülke siyasetinden ayıran en önemli şey, küçük yerlerde herkesin yüz yüze bakması, akraba veya komşu olmasıdır. Bu da insanları daha dikkatli olmaya zorlar. Bir diğer husus, yerel seçimlerde partiden ziyade adayın kişiliği ön plana çıkar.ANAP rüzgarının estiği 1984’de Şuhut’ta Milliyetçi Demokrasi Partisi adayı Nazım Özer, Akparti’nin en güçlü olduğu 2004’de CHP adayı Ekrem Özsoy seçim kazandı.
2023 yılının Mart ayında yapılacak yerel seçimlere 8 ay kaldı. Şuhut’ta belediye başkan adaylığı için adı geçen bir çok isim var.
İktidar partisi olmanın verdiği avantaj nedeniyle gözler Akparti’de. 2009 yılından itibaren üç dönemdir Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Recep Bozkurt’un durumu belirsizliğini koruyor. Eğer Akparti Genel Merkezi “üç dönem” kuralını işletirse Recep Bozkurt aday olamayacak. Ancak bu kural rafa kaldırılır veya esnetilirse, Akparti’nin Şuhut Belediye Başkan adayı Recep Bozkurt olacaktır.
Akparti’de ismi geçen aday sayısı o kadar çok ki, sıraya koysak çarşıdan Altıgöz Köprüsüne yol olur : Barbaros Kılınçkaya, İbrahim Eroğlu, Ali Diren,Umut Eroğlu Harun Korkmaz, Ömer Tuncay, Hüseyin Eroğlu, Gültekin Özdemir,Mehmet Şenbabaoğlu…Cumhuriyet Halk Partisi’nde Mehmet Kahraman, İlker Çetin ve Ekrem Özsoy isimleri konuşuluyor.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde İbrahim Yıldız, Mevlüt Can, Ali Altan, Abdullah Zeybek isimleri gündemde.
İYİ Parti’de ilçe başkanı Müzahir Özaşkın’ın adı ön planda. Ancak seçim yaklaştıkça sürpriz adayların çıkabileceği veya parti değiştiren isimlerin olabileceği konuşuyor.Bir hatırlatmada bulunalım, 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan seçimlerde Şuhut İlçe merkezinde geçerli oyların partilere göre dağılımı şu şekilde olmuştu :
AKP 4027
CHP 1757
MHP 1561
İyi Parti 1450
Yeniden Refah 233
Zafer 194
Diğer 200