Şuhut Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi Kur’an Kurslarında eğitim gören öğrenciler, İl genelinde ve Türkiye çapında yapılan yarışmalarda büyük başarılar elde ederek göğsümüzü kabartmaya devam ediyorlar.
Geçtiğimiz hafta Afyonkarahisar İl genelinde yapılan Hafızlık yarışmasında Şuhut Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi Kur’an Kursundan HİLAL KARANFİL, birinci oldu. Yine aynı okul öğrencilerinden HASİBE DADAK, Kur’an-ı Kerimi Güzel Okuma yarışmasında ikinci seçildi.
2016 yılında hizmete giren Şuhut Emine Erdoğan İlim ve Kültür Merkezi Kur’an Kurslarında eğitim gören bir çok öğrenci Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından düzenlenen iller, bölgeler ve Türkiye çapındaki Hafızlık ve Kur’an-ı Kerim Güzel Okuma yarışmalarında önemli başarılara imza attılar.
Hafızlık, Peygamberimiz Hz Muhammet’ten günümüze kadar devam edegelen ve kıyamete kadar da aralıksız sürecek olan İslami eğitim alanıdır. İslam medeniyetinin de önemli bir parçasıdır. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygambere vahiy yoluyla indirilmiş mucize bir kelamdır. Cebrail tarafından Efendimize öğretilmesinden öğretilmesinden sonra Mushaflara yazılmış, tevatürle nakledilmiştir. Okunması bir ibadettir.
“HAFIZ”, Arapça “hıfz” kökünden türemiş bir sıfat olup, hıfzeden, koruyan, ezberleyen anlamlarına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’in tamamını ezberleyen kişiye de sıfat olarak “HAFIZ” denilmektedir. Hz. Muhammed’in “Sizin en hayırlınız, Kur’anı öğrenen ve öğretendir” sözünü düstur kabul eden Müslümanlar, nesiller boyunca Allah kelamını öğrenmeye ve öğretmeye çalışmışlardır.
Şuhut, hafızlık ve Kur’an eğitimine önem veren yerlerin başında gelmektedir. Öyle ki, eğitim seviyesi ve yetişen Hafız sayısı bakımından büyük kentlerden geri kalmayan Şuhut, imam hatiplik mesleğinin memuriyete dönüşmediği ( ücretini halkın ödediği dönemler) yıllarda Ege Bölgesinde fahri din görevlisi ihtiyacına cevap verecek kadar öğrenci yetiştirmiştir.
Özellikle köylerde “Hak” adı verilen ücretlerle çalışan imam hatipler, daha sonra Devlet Memuru statüsü verilerek sosyal güvenceye kavuşturulmuştur.
Şuhut’ta Hafızlık. Kur’an-ı Kerim öğretimi ve imam hatip kültürünün kökleşmesinin birinci nedeni, Osmanlı döneminin Cumhuriyetle devam izleri ve etkileridir.
19. Yüzyıl sonlarına doğru, Şuhut ve köylerinde 20’ye yakın faal medrese bulunduğu (9 tanesi Şuhut merkezde ) ve buralarda yüzlerce öğrenciye düzenli eğitim verildiği göz önüne alınırsa ilçemizdeki kadim kültür ortamı kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Daha önceki bir yazımda ; günümüzde terkedilmiş bir bölge olan Seydi Sultan Köyünde 1870’li yıllarda donanımlı bir medrese bulunduğunu , burada görev yapan Mehmet Niyazi isimli (aslen Afyonkarahisarl) hocanın daha sonra İstanbul Galatasaray Sultanisine öğretmen olarak atandığını yazmıştım..Edebiyat sevdalısı Mehmet Niyazi’nin şiirlerinden oluşan Divanı, ölümünden 10 yıl sonra arkadaşları tarafından bastırılarak yok olmaktan kurtarılmıştır.
Şuhut, bahsettiğimiz resmi hüviyet sahip medrese ve zaviyelerin dışında, bir çok tarikatın ve inanç grubunun varlığını sürdürdüğü bir yerleşim merkezidir.
Başta Mevlevilik olmak üzere, Kadirilik, Nakşilik Halvetilik ve Bektaşilik gibi tarikatlar, Osmanlı’dan Cumhuriyete ilçemizde varlığını devam ettirmiştir. (Değerli arkadaşımız Hasan Sevil’in ” geçmişten günümüze Şuhut’taki tarikatlar, cemaatlar ve diğer inanç grupları” hakkında araştırmaları mevcuttur
Şuhut’taki manevi iklimi ve dini eğitim veren kurumları anlattıktan sonra 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeşermeye başlayan “Hafızlık” eğitimine geçelim. Eğer Şuhut, “Hafızlık” konusunda bir yerlere geldiyse ve kendini her tarafa kabul ettirdiyse, bunun arkasında üç tane kıymetli din adamının gayreti ve mücadelesi vardır
1-Şuhutlu alim, müderris, muallim ve Müftü İbrahim Şenbabaoğlu.
2-Hafız İsmail Bayrı (nam-ı diğer Topal Hoca)
3-Hafız Hüseyin Arısoy
İBRAHİM ŞENBABAOĞLU : Şuhut’un ilk Müftüsü olan İbrahim Şenbabaoğlu, 1894 yılında doğmuş, hafızlığını ve İlkokulu ilçemizde tamamlamıştır. 1911 yılına kadar babasından
Arapça eğitimi görmüş, ardından İstanbul’a giderek Fatih Dersiamlarından Aydınlı Mehmet Emin Hocadan Arapça eğitim almıştır. Darü’l – Hilafe Medresesi’nde 7. sınıfı okurken Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine askere çağrılmıştır. Çeşitli cephelerde ve en son Mısır’ da Cemal Paşa’nın maiyetinde Yedeksubay olarak askerlik yapmıştır.
Askerlik terhisi sonrası memleketi Şuhut’a dönerek Milli Mücadele’de içinde yer almış, vatanın kurtuluşu yolunda gayret göstermiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra çıkan Tevhidi Tedrisat Kanunu gereği medreseler kapatılınca İlkokul öğretmeni olarak 27 yıl çeşitli okullarda görev yapmıştır. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesine geçerek Cumhuriyet döneminin ilk Şuhut Müftüsü olmuştur. 1950-1965 yılları arasında Şuhut Müftülüğü yapan İbrahim Şenbabaoğlu, 1971 yılında vefat etmiştir. Kendisi de Hafız olan Şenbabaoğlu, 1950 yılında Şuhut Kuran Kursu’nu açarak ilçemizde Hafızlık eğitiminin başlamasına vesile olmuştur
Yalı Camisinin yanında açılan Şuhut Kuran Kursu’nun ilk hocası Hafız Hüseyin Arısoy’dur. Hüseyin Arısoy hocamız Şuhut’ta Hafızlık kültürünün oluşmasına büyük katkı sağlamış, çok sayıda öğrencinin Kur’an-ı Kerim’i ezberlemesini sağlamıştır.
Yalı Camisinin yanında açılan Şuhut Kuran Kursu’nun ilk hocası Hafız Hüseyin Arısoy’dur. Hüseyin Arısoy hocamız Şuhut’ta Hafızlık müessesesinin kurulması için gecesini gündüzüne katarak çalışmış, çok sayıda öğrencinin Kur’an-ı Kerim’i ezberlemesini sağlamıştır.
İbrahim Şenbabaoğlu’nun “Kitab’ül İrşad” ve “Minberden Sesler” adını taşıyan eserleri vardır.-
Şuhutluların deyişiyle “Müftü Efendi” İbrahim Şenbabaoğlu, uzun yıllar İplik Camisi’nde vaaz vererek halkımıza İslamın emir ve yasaklarını anlatmış, çocukların ve gençlerin dini eğitim almaları için mücadele etmiştir.
İSMAİL HAKKI BAYRI : Afyonkarahisar halkının “Topal Hoca”, İstanbul halkının ise “Kesik Bacak İsmail Hakkı Hoca” lakabıyla tanıdığı İsmail Hakkı Bayrı, 1905 yılında Batı Trakya’nın Serez Şehrinde doğmuştur. İlkokulu bitirdikten sonra İstanbul Üsküdar’da bulunan Toptaşı Askeri Rüştiyesi’nde okurken bir tramvay kazası geçirerek her iki bacağını diz kapağı hizasından kaybetmiştir. Bu kaza İsmail Hakkı Bayrı’nın hayatını değiştirmiş, dayısı olan Fatih Camii Dersiamlarından Serezli Ahmet Şükrü Efendi’ nin himayesinde hafızlığa başlamıştır.
Hafızlık eğitiminin yanısıra Oflu Mehmet Aşıkkutlu ve Reisül Kurra Varnalızade Hafız Hamdi Efendi’den “Kıraat-ı Aşere” eğitimi almıştır. Bekir Haki Yener ve Ömer Nasuhi Bilmen’den hadis ve fıkıh dersleri görmüştür.
1930 yılında Fatih’te Kumrulu Mescid karşısında bir bakkal dükkanı açan İsmail Hakkı Bayrı, bir yandan da fahri olarak Kur’an dersleri vermeye başlamış , 1942 yılında Afyonkarahisar Müftülüğüne bağlı olarak Merkez Kur’an Kursu öğretmenliğine atanmıştır. Afyonkarahisar’da 10 yıl görev yapan İsmail Hakkı Bayrı, bu süre içinde yüzlerce öğrenciye ders vererek onların Hafız olmalarına vesile olmuştur.
1952 yılında İstanbul Fatih’te bulunan Dülgerzade Camii Kur’an Kursuna tayini çıkan Bayrı, emekli oluncaya kadar Kur’an-ı Kerim’in bir hizmetkarı olarak görevine devam etmiştir. Emekli olduğu 1972 yılının 11 Kasım günü İstanbul’da vefat ederek Edirnekapı Şehitliğine defnedilmiştir.
İsmail Hakkı Bayrı hoca, Afyonkarahisar’da kaldığı on yıl içinde başta Hafız Hüseyin Arısoy olmak üzere bir çok Afyonlu ve Şuhutlu öğrencinin Hafız olmasını ve İmam hatip olarak hizmet vermelerini sağlamıştır.
İsmail Hakkı Bayrı (Topal Hoca)
HAFIZ HÜSEYİN ARISOY :
İsmail Hakkı Bayrı hoca nasıl ki Hüseyin Arısoy gibi bir çok Hafız yetiştirdi ise, rahmetli Hüseyin Arısoy da çok sayıda Hafız yetiştirmiştir. Şuhut Kuran Kursu’nda öğretmenlik yaparken okuttuğu ve Hafız yaptığı öğrencilerden gözümüze ilk çarpan isimler : Hafız Nurettin Karahan, Hafız Halil Çoban (Afyonkarahisar eski belediye başkanı Burhanettin Çoban’ın babası), Hafız Mahmut Yılmaz, Hafız Ahmet Arısoy, Hafız Mustafa Aktaş, Hafız Tahsin Kaya, Hafız Mustafa Koç, Hafız Mevlüt Aktaş, Hafız Süleyman Akın, Hafız Ali Karanlık, Hafız Musa Akgül, hafız Prof. Dr. Abdurrahman Çetin …
Hafız Hüseyin Arısoy hocamız 1921 yılında Şuhut’a bağlı İlyaslı Köyü’nde doğmuştur. Babası Hafız Ahmet Efendi, annesi Kezban hanımdır. İlkokulu Balçıkhisar Köyünde okumuş, askerlik görevinden sonra Afyonkarahisar’da “Topal Hoca” namıyla tanınan İsmail Hakkı Bayrı’nın yanında hafızlık eğitimine başlamış ve başarıyla tamamlayarak Hafız olmuştur.
İlk görev yeri Afyonkarahisar Ayaktekke Camii imamlığıdır. Ardından Zülali Camisine atanmış, diğer yandan da hafızlık kursu vermeye devam etmiştir. 1950 yılında Şuhut Kuran Kursu öğretmenliğine ve Yalı Camisi imamlığına tayin olmuştur. Yaklaşık 23 yıl Şuhut’ta görev yaparak yüzlerce öğrenci yetiştirmiştir. 1973 yılında İstanbul Bıçakçı Alaaddin Camii imamlığına atanmış, oradan da Fındıkzade Camisine geçiş yapmıştır.
Burada görev yaptığı sırada tesadüfen camiye gelen Mehmet Zahit Kotku hazretleri Hafız Hüseyin Arısoy hocanın sesine, ilmine ve kıraatına hayran kalır. Kısa bir araştırmanın ardından Hüseyin Arısoy hocayı Fatih İskenderpaşa Camisi imamlığını yapmaya ikna eder. Mehmet Zahit Kotku’nun vesilesiyle İskenderpaşa Camisinde göreve başlayan Hüseyin Arısoy, bir yandan da Fatih Kuran Kursu’nda fahri hocalık yapar. 1986 yılında emekli olan Hafız Hüseyin Arısoy, yakalandığı hastalık nedeniyle 1988 yılında vefat eder ve Karacaahmet Mezarlığına defnedilir.